Ağaçların Büyüsü Masalı
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde uzak diyarlarda bir orman varmış. Bu ormandaki ağaçlar diğer ormandakilere hiç benzemiyormuş. Burada ağaçlar insanlar ile konuşuyor ve hatta dans edebiliyorlarmış. Ormana yürüyüşe gelen kişiler buradaki ağaçların büyüsüne kapılıyor ve hiç gitmek istemiyorlarmış. Bu durum gün geçtikçe daha çok insanın ormanı ziyaret etmesine sebep oluyormuş.
Çocukların okul yolu üzerinde olan bu orman adeta etrafa neşe saçıyor çocukların keyifle okullarına gidebilmeleri için onlara eşlik ediyormuş. Ayçin ‘de bu çocuklardan biriymiş. Ayçin sessiz , sakin, kimseyle konuşmayan bir çocukmuş. Her gün aynı okul yolunu kullanan Ayçin ağaçların dikkatini çekmiş. Diğer çocuklar güle oynaya okula giderken Ayçin sessiz bir şekilde etrafına dahi bakmadan okula gidiyor ve aynı şekilde eve dönüyormuş. Ağaçlardan biri Ayçin’e seslenerek;
“Sen Neden arkadaşlarınla beraber yürümüyorsun?” deyince ,
Ayçin;
“Kimse beni sevmiyor. “ demiş.
O sırada ağaçlardan biri;
“Neden seni sevmiyorlar.”
Ayçin;
“Ödevlerini yapmamı istiyorlar, ama ben yapmadığım için beni aralarında istemiyorlar. Oysa annem bana herkesin kendi ödevini kendisinin yapması gerektiğini yoksa haksızlık olacağını söyledi.”
Ağaç;
“Annen çok doğru söylüyor Ayçin kardeş. Herkes kendi ödevini yapmalı ve daima dürüst olmalıdır. Bundan sonra ben seni asla yalnız bırakmayacağım. Seni çok sevdim. Benimle arkadaş olur musun?” dedi.
Ayçin bu duruma çok sevindi. Artık onunda bir arkadaşı vardı. Onu anlayan, onu seven birileri vardı. Ağacın teklifini kabul ederek mutluluk içinde okula gitti. Ayçin artık daha mutlu bir şekilde okula gidiyor ve etrafa neşe saçarak evine dönüyordu. Her gün okula giderken göreceği arkadaşının mutluluğunu kalbinde taşıyordu. Derslerinde daha da başarılı olan Ayçin bir gün ormandaki o kahkaha seslerinin kesildiğini eskisi gibi neşenin var olmadığını fark etti. Gözleri ile arkadaşını arayan bu küçük kız, aradığını bulamadan eve gitmişti. Ağaçların hepsi birbirine benziyordu.
Ayçin arkadaşını sesinden tanıyordu. Küçük kızın her geçişinde ona seslenen ağaç bu sefer ses çıkarmıyor, dans etmiyordu. Eve geldiğinde çok üzülen Ayçin yemek dahi yemeden direk odasına girdi ve arkadaşını düşünerek uyuya kaldı. Ayçin’in rüyasında ormanda bulunan o neşeli, dans eden ağaçların her biri ağlıyordu. Ayçin uyandığında ne olduğunu anlamaya çalışıyor ama bir türlü bu durumu çözemiyordu. Okul saati yaklaşan küçük kız hızlı bir şekilde kıyafetlerini giyerek okula gitmek için yola çıktı. Ormana yaklaştıkça rüyasındaki gibi ağlama seslerini duyan bu küçük kız neler olduğunu öğrenmek için hızla koşmaya başlamıştı. İşte arkadaşı oradaydı. Ama bir terslik vardı. Gülen arkadaşından eser kalmamış, yapraklarını bükmüş ağlayan bir ağaç duruyordu karşısında.
Ayçin;
“Neden Ağlıyorsun?”
Ağaç;
“ Bizler insanları mutlu etmeye çalışırken, onlar çöplerini buraya atarak bizleri zehirliyorlar” dedi.
Ayçin o günden sonra her okula gidişinde ve dönüşünde çöpleri topluyor ve insanların çöplerini yerlere atmaması için uyarıyordu.
İnsanlar artık daha dikkatli davranmaya başlamıştı. Bunun üzerine ormandaki eski neşe yerine geldi ve ormana Sevgi ve Barış ormanı adı verildi. Bu ormandan geçen her çocuk sevgi nedir o gün öğrendi.
Siz değerli okurlarımızın yorumlarını bekliyoruz lütfen yorum yapmayı unutmayınız 🙂
Daha fazla masal okumak isterseniz Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.