Ağlayan Çocuk
Dört halifeden ikincisi olan Hz.Ömer’in halifelik yıllarında Medine’ye yabancı ülkelerden bir kervan gelmiş. Kervan Medine’nin bir alanına konmuş ve geceyi Medine’de geçirmeye karar vermişler. Bunu duyan Hz.Ömer gece saatlerinde şehri dolaşmaya çıkmış. Sokaklarda dolaşırken de sahabelerden Abdurrahman’a rastlamış ve ona kervanı sabaha kadar birlikte beklemeyi teklif etmiş.
Bu sayede kervandakiler rahat bir uyku uyuyacaklar ve kervanda bulunan mallar zarara uğramayacakmış. Bunun üzerine Abdurrahman halifenin teklifini kabul etmiş ve kervanın başında beklemeye başlamışlar. O sırada kervandan çok uzakta olmayan bir evden çocuk ağlaması duyulmaya başlamış. Bir süre bu duruma tepkisiz kalmışlar ancak çocuğun sesi kesilmeyince halife evin kapısına gitmiş ve çocuğu susturmalarını istemiş.
Ancak çocuk gece boyunca susmamış ve ağlamaya devam etmiş. Hz.Ömer birkaç kere daha kapıya gitse de çocuk bir türlü susmamış. Bunun üzerine Hz.Ömer dayanamayıp evin kapısına bir defa daha gitmiş ve kapıyı açan kadına nasıl bir anne olduğunu ve çocuğu ağlattığını söylemiş. Bunun üzerine kadın çocuğun derdini bilmeden azarlanıyor olmasına kızmış. Bu çıkışa karşılık Hz.Ömer sıkıntının ne olduğunu sormuş. Kadında çocuğu sütten kestiğini ve evde onun yiyeceği bir şey olmadığı için açlıktan ağladığını söylemiş.
Ayrıca fakir olduklarını da belirtmiş. Duyduğu sözler üzerine Hz.Ömer çocuğun yaşını sormuş ve daha yaşına girmediğini öğrenince neden çocuğun süt emmesini engellediğini merak etmiş. Bu soru üzerine kadında halife Hz.Ömer’in çocuk sütten kesilmeden aileye fakir maaşı vermeyeceğini bu sebeple de çocuğu sütten kestiğini söylemiş. Duydukları sözler halife Hz.Ömer’i çok üzmüş ve ağlayarak mescide gitmiş.
Namazı da ağlayarak kıldırmış ve bu olayın üzüntüsüyle sizin Ömer’inize yazıklar olsun diye sitem etmiş. Yaşadığı elim olay sonrasında da Medine’ye tellal çıkarmış. Hz.Ömer’in emriyle tellal Medine’de erkek ya da kız çocuk doğduğu andan itibaren halifeliğe bildirilmesi gerektiği duyurulmuş. Bu bildiriyi yapan herkese de nafaka verileceğini söylemiş. Ayrıca kimsenin nafaka yüzünden çocuğunu sütten kesmeyeceği bildirilmiş. Halifenin bu kararı üzerine çocuklar Medine’de açlık yüzenden hiç ağlamamış.
Nafaka olayının yaşanmasından uzun süre sonra Medine’de kıtlık yaşanmaya başlanmış. Bunun üzerine halife Hz.Ömer adamlarına hemen bin tane devenin kesilmesini ve çıkan etlerinin fakirlere dağıtılmasını emretmiş. Etler Medineli’lere dağıtılmış ayrıca etlerin en güzel yeri de halife için ayrılarak ona yemek yapılmış. Akşam olunca deve eti yemeği halifenin önüne getirilmiş ve bunu göre halife yemeğin nereden olduğunu sormuş.
Bunun üzerine kendisine kesilen develerden onun için ayrılan payın yemek yapıldığı bildirilmiş. Hz.Ömer bu cevap üzerine devenin iyi taraflarını kendilerinin yiyip kalan taraflarını fakirlere dağıtmanın kötülüğünden bahsetmiş. Ayrıca önündeki yemeğin fakir bir aileye verilmesini emretmiş. Yemeğin önünden alınmasından sonra yerine getirilen zeytinyağı ve kuru ekmeği yemeğe başlamış.