Anne Sözü Dinlemenin Önemini Anlayan Yavru Serçe Hikayesi
Pek çok ağacın bulunduğu içinde kuşların, böceklerin ve pek çok hayvanın özgürce yaşadığı bir orman varmış. Bu ormanın derinlerinde bulunan çınar ağacında da Anne serçenin yuvası bulunuyormuş. Anne serçe yumurtadan çıkan minik yavrularını çok seviyormuş. Hepsi birbirinden tatlı tam dört yavrusu varmış. Üçü çok akıllı ve sabırlıymış annelerini hiç üzmüyor onun getirdiği yiyecekleri yiyor kendi aralarında konuşup eğleniyorlarmış. Ama içlerinden biri çok sabırsızmış. Tıpkı annesi gibi uçmak yeni yerler görmek istiyormuş. Anne serçe “Elbette sende uçacaksın yavrum ama önce biraz büyümen gerekiyor” diyormuş. Dört yavrusuna da nasihat veriyor “Hazır olmadan sakın uçmaya kalkmayın. Yeterince büyüdüğünüzde ben size uçmayı öğreteceğim” diyormuş. Ayrıca çocuklarını yırtıcı hayvanlardan korumak için onların yuvadan kesinlikle çıkmamaları gerektiğini de sık sık söylüyormuş.
Bir gün anne serçe yavrularına yiyecek bulmak için yuvadan ayrıldığında sabırsız olan yavru kardeşlerine “Annemin bize uçmayı öğretmesini beklersek daha çok bu yuvada kalırız. Ben artık büyüdüm. Kendi başıma uçacak ve yeni yerler göreceğim. Siz de benimle geliyor musunuz” demiş. Kardeşleri hemen itiraz etmişler “Hayır sakın yapma. Annemiz çok üzülür. Ayrıca o biz hazır olduğumuzda öğretecek zaten beklemeliyiz” demişler. Sabırsız yavru serçe onlara gülmüş. “Korkaksınız siz, annem bizi kandırıyor hiç yanından ayırmak istemiyor ondan uçmamıza izin vermiyor bakın şimdi ben nasıl uçuyorum” demiş. Yuvanın kenarına gelmiş ve kanatlarını çırpmaya başlamış. Kardeşleri “Dur sakın yapma, başına kötü şeyler gelir. Annemizi bekleyelim” demişler. Ama sabırsız yavru serçe onları dinlememiş. O minicik kanatlarını çırpmaya çalışarak kendini boşluğa bırakmış.
Sabırsız yavru serçenin kanatları daha çok güçsüzmüş ve ne kadar uğraşırsa uğraşsın annesi gibi havada kalmayı becermemiş. Kanatlarını çırpmaya ve havada kalmaya çok uğraşsa da yere toprağın üzerine düşmüş. Başını kaldırdığında yuvasını çok yukarıda olduğunu görmüş. Oraya tırmanması imkansızmış. Ne yapacağını düşünürken birden karşısında kocaman bir tilki görmüş. Tilki yalanıyor ve güzel bir yiyecek bulmuş olmanın mutluluğu ile ona yaklaşıyormuş. Sabırsız yavru serçe o an annesinin sözünü dinlemediğine çok pişman olmuş.
Pişman olmuş ama ne fayda tilki gittikçe yaklaşıyormuş ama o bir türlü kanatlarını çırpsa da uçmayı ve kaçmayı başaramıyormuş. Tam bu sırada anne serçe bulduğu yiyecekler ile yuvaya dönüyormuş. Birden aşağıda yavrularından birinin olduğunu görmüş. “Aman Allah’ım demiş, tilki yavrusunu yemek üzereymiş. Tilki ondan çok büyük bir hayvan olmasına rağmen yavrusunu kurtarmak için hiç düşünmeden atılmış. Aşağı doğru süzülmüş ve tam tilki yavru serçeyi yakalayacakken gagasıyla yavrusunu ensesinden yakaladığı gibi havalanmış. Onu yuvaya götürmüş ve sıkı sıkı sarılmış. “Beni çok korkuttun sabırsız yavrum” demiş. Sabırsız yavru serçe yaptığının ne kadar yanlış bir şey olduğunu anlamış. O günden sonra da annesinin sözünden hiç çıkmamış.
Güzel bir masal