Artık Korkmuyorum Masalı
Günlerden bir gün; şirin mi şirin, lüle lüle saçları olan, parıl parıl parlayan gözlerle öğle uykusundan henüz uyanmış bir şekilde etrafta dolaşan 4 yaşındaki Çınar, güzel evlerinin yemyeşil bahçesindeki seslere doğru yürümeye başlar. Tanıdık sesler duyar. Abisi ve ablasının sesleridir bunlar ama başka yabancı sesler de gelir kulağına. Merak eder ve adımlarını hızlandırır.
Sonunda bahçeye vardığında abisi ve ablasının arkadaşlarının da orada olduğunu görür ve yabancı seslerin onlara ait olduğunu anlar. Bahçedekiler Çınar’a gülümserler. Çınar’ı görenler arasında abisinin pek şakacı olan arkadaşı Ahmet de vardır. Hınzır Ahmet’in hedefinde bu sefer Çınar vardır ve masum çocuğa yaklaşıp geceleri uyku anında ortaya çıkan canavarlardan bahseder. Karanlıkta var olduklarını ve yatağının altına da gizlenebildiklerini söyler.
Ahmet ‘’Kah kah kahh!!’’ diye gülerken Çınar çok korkmuş ve çoktan odasına doğru koşmaya başlamıştır. Hemen odasının penceresinden dışarıya, gökyüzüne bakar ve havanın aydınlık olması onun içini rahatlatır.
Peki ya gece? Gece olunca o karanlıkta ne yapacaktı Çınar? Ya canavarlar gelirse ve uykusundan uyandırırlarsa veya yatağının altında saklanırlarsa?
Saatler geçer; Çınar oyuncaklarıyla oynar, yemeğini yer, pijamalarını giyer ve elini yüzünü yıkar. Uyku saati gelir ve annesi güzel bir masal anlattıktan sonra yanağına mis gibi bir öpücük kondurup Çınar’ın odasının ışığını kapatıp gider. Annesi ona çok güzel bir masal anlatmasına rağmen aklı hala canavardaydı ve korkuyordu. Üstelik bu korkusundan ailesindeki kimseye bahsetmemişti.
Çınar bu düşünceden nasıl kurtulacağını bilemez bir halde korka korka uykuya dalar. Bir süre sonra kabus görür ve ağlayarak uyanır. O sırada odasının önünden geçmekte olan ablası Zeynep, Çınar’ın ağlama sesini duyup hemen yanına gider ve ne olduğunu anlamaya çalışır. Ablasına büyük bir güven duyan Çınar, Ahmet’in ona anlattığı canavarlardan bahseder. Zeynep Ahmet’i çok iyi tanıyordur ve canavar diye bir şey olmadığını da gayet iyi biliyordur.
Ablası küçükken geceleri korktuğunda büyük annesinin yanına gelip kendini nasıl rahatlattığını aklına getirir ve bunu Çınar’la paylaşmanın zamanı gelmiştir. Öncelikle odanın ışığını açar, Çınar’ın gözyaşlarını siler ve ona Allah’tan bahsetmeye başlar. Dualar okur ve her korktuğunda okuması için de birkaç sure ezberletir ona. O gece Çınar, ablasıyla özel bir bağ kurarak uyur ve büyük bir inanmışlıkla önündeki her geceyi göğüsleyecektir artık. Korkularını yenmiş bir birey olarak yaşamaya devam edecektir.
Daha fazla masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.