Balıklıgöl Efsanesi Nedir?

Türkiye’nin tarihi en eski şehirlerinden bir tanesi olan Şanlıurfa’nın, il sınırları içerisinde yer alan Balıklıgöl, şehir merkezinin güney batısında yer almakta. Balıklıgöl, bir diğer adıyla Halil-ür Rahman (Allah’ın dostu) Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı yer olarak bilinir. Balıklıgöl’ün bu kadar çok turist çekmesi ve gezilecek yerler arasında ön sıralarda olmasının yegane sebebi bu efsanedir.

Balıklıgöl Efsanesi Nedir?

Balıklıgöl hakkında insanların nesilden nesle, kulaktan kulağa anlattığı birçok hikâye vardır. Bu hikayelerden en çok bilineni şu şekildedir;
Efsaneye göre, bu hadise Babil Hükümdarı Nemrut ile Hz. İbrahim arasında geçen olaydan kaynaklıdır. Putperestlik ile mücadele eden Hz. İbrahim günümüzde üç büyük dinin (Musevilik, Hristiyanlık, İslamiyet) inandığı peygamberlerden bir tanesidir.

Hz. İbrahim, kentteki insanlara putlara tapınmayı bırakmalarını ve Tanrı’ya inanmaları gerektiğini tebliğ eder. Bu durum Nemrut’un hoşuna gitmez. Bu arada Nemrut’un kızı Zeliha, Hz. İbrahim’e aşıktır. Hz. İbrahim’in söylediklerine inanlar arasında Nemrut’un kendi kızının olması hiç hoşuna gitmez. Hem halkının inançlarını değiştirmeye çalışan hem de kızını kendinden Hz. İbrahim’e düşmanlık besler.

Küçük bir tepe üzerine kurduğu mancınıklara gerdiği halat ile Hz. İbrahim’i aşağıda yanan ateşe fırlatır. Efsaneye göre yanan ateş göle odunlarda balıklara dönüşür. Hz. İbrahim’in arkasından ağlayan Zeliha’nın göz yaşlarından bu gölün yanında bir göl daha oluşur. Bu gölün adı Zeliha’nın gözü anlamına gelen Ayn Zeliha’dır.

Balıklıgöl Hikayesi

Bir diğer hikâyeye göre, Babil Hükümdarı Nemrut, bir rüyasında bir yıldız görür. Nemrut’a rüyasını yorumlayanlar, o sene dünyaya bir erkek çocuk geleceğini ve bu çocuğun büyüdüğü zaman putperestliği yok ederek hükümdarlığı alacağını söylerler. Bunun üzerine Kral Nemrut, o sene doğan tüm erkek çocuklarının öldürülmesini emreder.

Nemrut’un askeri olan Azer, kısa süre içerisinde doğum yapacak olan eşini bir mağaraya götürür. Nuna Hatun burada doğum yapar. Lakin Nemrut’tan korktuğu için çocuğunu mağarada bırakır ve evine dönmek üzere yola koyulur. Evine dönmesi döner ama anne yüreği dayanmaz ve Nuna Hatun geri mağaraya döner.
Çocuğunun bir ceylan tarafından besin ihtiyacını karşıladığını görür. Hz. İbrahim büyüdüğünde baba evine döner. Nemrut’un putlara tapındığını ve halkı da buna zorladığını gören Hz. İbrahim bunun yanlış olduğunu halka anlatmaya başlar. Halk Nemrut’tan korktuğu için inançlarını dışa vuramaz.

Öte yandan Nemrut’un kızı Zeliha, Hz. İbrahim’e gönlünü kaptırmıştır ve onun yanında yer alır. Hz. İbrahim kimsenin olmadığı bir zamanda saraydaki tüm putları baltayla parçalar ve baltayı en büyük putun boynuna asar.
Haber kısa sürede Nemrut’un kulağına gider. Öfkeden deliye dönen Nemrut, baltayı eline alarak bir taş parçasının diğerlerini nasıl parçalayabileceğini sorar. Hz. İbrahim aynı taş parçasının kötülüklerden koruması için ibadet ederken sizi koruması için dua ederken nasıl olur da diğer taş parçalarını kıramayacağını sorar. İyice öfkelenen Nemrut, Hz. İbrahim’in yakılmasını emreder. Bunun üzerine daha önce görülmemiş büyük bir ateş yakılır. Urfa Kalesi burçlarında yer alan mancınıklara gerdirilen halatlarla ateşe atılır.

Ancak Tanrı’nın mucizesi ile ateş suya, odunlarda balığa dönüşür. Hz. İbrahim’de ateşin yanındaki gül bahçesine düşer. Hz. İbrahim atıldıktan sonra kendini burçlardan atan Zeliha’nın düştüğü yerde de Ayn Zeliha Gölü oluşur. Bu durum Tanrı’nın bir tür mucizesidir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu