Begonya Masalı

Günlerden bir gün begonya, bir sürü bitki arasında gözlerini açmış. Begonya kahverengi saksı içinde yeşil yaprakları olan arkadaş canlısı bir çiçekmiş ama henüz renk vermemiş. Etrafında kırmızı, sarı, turuncu, mor bir sürü rengârenk çiçekleri olan bitkiler varmış ama kimse begonya ile konuşmuyormuş.

Gel zaman git zaman diğer bitki arkadaşlarının kendisiyle konuşmamasına çok üzülmeye başlamış Begonya. Onlar begonya ile konuşmasalar da hepsinin isimlerini öğrenmiş kırmızı olan Gül, mor olan Menekşe, sarı olan Lale, turuncu olan ise Kasımpatıymış. Sonradan öğrenmiş ki begonyanın çiçekleri yok diye onunla arkadaşlık yapmak istemiyorlarmış. Günler bu şekilde geçmeye başlamış. Begonya ile konuşan, sohbet eden, nasıl olduğunu soran sadece bir tek kişi varmış; Kural…

Kural uzun boylu, sarışın, heybetli ve kahverengi gözleri olan bir delikanlıymış. Sevgi dolu yardımsever ve bitkilerine derin bir sevgi ile bağlı bir çiçek yetiştiricisiymiş. Onları suluyor büyütüyor ve yeni sahipleri ile tanıştırıyormuş. Begonya Kural’ın kendisiyle çok fazla ilgilendiğini biliyormuş fakat hala çiçek açmadığı için içten içe üzülüyor ve nedenini anlamaya çalışıyormuş. Hala diğer arkadaşları Begonya ile sohbet etmek istemiyorlarmış. Git gide kendi halinde yaşamaya günden güne yaprakları solmaya başlamış. Bir gün çiçekleri ziyaret etmeye güzel mi güzel bir kadın gelmiş…

Bu kadının ismi Rüya’ymış… Rüya evde birlikte yaşadığı annesi için bir çiçek almak istiyormuş. Rüya’nın annesi yaşlı ak saçlı tonton bir teyzeymiş ve çiçeklere bakmayı onlarla konuşmayı arkadaşlık etmeyi çok seviyormuş.  Rüya uzun kahverengi saçlı, yeşil gözlü, beyaz tenli bir kadınmış. Çiçeklerin hepsini gezmiş. Kasımpatı ile konuşmuş, Gül’ü koklamış, Lale’nin yapraklarını sevmiş. Daha sonra Begonya’nın önünde durmuş, uzun uzun baktıktan sonra ona doğru eğilerek ‘’belli ki sen de annem gibi yalnızlık çekiyorsun, seni ona götüreceğim’’ demiş.

Begonya ne olduğunu anlamadan kahverengi saksısına kırmızı parlak bir kâğıt sarılmış ve yola koyulmuşlar. İlk başta gözlerini açtığı yerden uzaklaşıyor olması kalbini kırsa da onu sevecek ve arkadaşlık edecek biri ile tanışacağı için de heyecanlanmış. Nihayet tonton teyzenin evine gelmişler. Tonton teyze Begonyayı görür görmez çok sevinmiş ve ona kocaman sarılmış. Gel zaman git zaman Tonton teyze ve Begonya çok mutlu yaşamaya başlamışlar. Bir sabah uyandığında bir de ne görsünler Begonya beyaz beyaz bir sürü çiçek açmış. Tonton teyze Begonya’yı sevgisi ile büyütmüş onunla konuşmuş sohbet etmiş ve günden güne iyileştirmiş. Yani dostlarım buradan çıkarmamız gereken mesaj sevgi ve şefkat ile iyileşmeyecek bir şey yoktur insanlarda tıpkı çiçekler gibidir. Sevgi ile güzelleşir sevgi ile iyileşirler.

Daha fazla masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Masalcı Baba

Çocukların hayatını daha eğlenceli bir hale getirmek ve gelişimlerine katkıda bulunmak için size masal sitemizi açtık keyifli okumalar :)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu