Çekirgenin Verdiği Ders Hikayesi
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde pireler berber iken develer tellal iken. Uzak ülkelerin birinde çok güzel bahçeler ve ormanlar varmış. Bu ormanda herkes ama herkes çok mutluymuş. Bütün canlılar hepsi bir arada yaşarlarmış.
Çekirgeler, kurbağalar, kuşlar, kelebekler, sincaplar ve daha neler neler… Ormandaki bu canlılar hepsi birbiri ile arkadaşlık kurabiliyorlarmış. Bir gün bir çekirgecik ve arkadaşları ormanda gezintiye çıkmışlar. Gitmişler, gitmişler, gitmişler ormanın derinliklerine doğru.
Bizim çekirge etrafına bir bakmış ki arkadaşlarından hiçbiri yok. Birden korkmaya başlamış çünkü bu geldiği yerlerin hiç tanımıyormuş. Çekirgecik Arkadaşlarını kaybettiğini anlamış. Buna çok üzülmüş. Tek başına evin yolunu bulabileceğini hiç düşünmüyormuş. Başlamış bir çıkar yol aramaya.
Az gitmiş uz gitmiş dere tepe düz gitmiş. Bir anda kendini bir çukura düşer halde bulmuş. Bu çukurda birkaç tane daha çekirge varmış. Hiçbiri oradan çıkamıyormuş. Hepsi zıplayıp çıkmaya çalışıyormuş. Kimsede çıkamıyormuş. Bu minik çekirgeler oradan çıkamayınca oldukça üzülmüşler.
Kendi aralarında, ah ah biz ne yapacağız. Kaldık burada bir daha kimse bizi kurtaramaz. Hayatımız boyunca bu çukurda yaşayacağız bittik biz. Nereden çıktığı bu çukur bizim karşımıza diye diye hayıflanmışlar.
Artık bitkin düşen bu çekirgeler hepsi bir köşeye çekilmiş kara kara düşünmeye başlamışlar. Fakat bizim çekirgecik hala zıplamaya devam ediyormuş. Sanki hiç bitmeyecek bir enerjisi var gibi.
Bizim çekirgemizin, bu çukurda karşılaştığı diğer çekirgeler yeni gördükleri çekirdeciğim oldukça küçümsemişler, gülüp durmuşlar, sen bizden de ufaksın hiç çıkamazsın, biz çıkamadıysak sen hiç çıkamazsın, aman boşuna zıplayıp enerjimi tüketme, sen kim buradan çıkmak kim, bu çekirge de kendini ne sanıyor, görmedin mi biz bile çıkmayı başaramadık, sen nasıl çıkacaksın ki gibi birçok olumsuz cümleler söyleyip durmuşlar.
Ama bizim çekirgeciğin hiç pes etmeye niyeti yokmuş. Zıplamışta zıplamış, zıplamışta zıplamış. Sonunda bizim bu tatlı çekirgecik o çukurdan çekivermiş. Tabiki öteki çekirgeler şaşkınlıkla bizimkini izlemişler. Ağızları bir metre açıkta kalmış. Aman tanrım, nasıl olur bu? Biz nasıl çıkamadıktan bu minik çekirge çekiverdi.
Bizim çekirge çıkınca onlar hiç bakmadan çukur başında üstünü başını temizlemeye başlamış. Bizim çekirgeciğe o kadar çok seslenmişler yine de hiç dönüp bakmamış geride kalanlara. Orda anlaşılmıştı.
Bu minik çekirgenin kulakları duymuyormuş. Eğer duysaymış, oda diğerleri gibi. Bir kenara çekilir onlar gibi olumsuzca konuşur o çukurda hala olurmuş. Bu sefer bu çekirge in arkasından konuşmaya başlamışlar. Bakın gördünüz mü kendini kurtardı hiç arkasına bakmadan gitti.
Şimdi bizi kim kurtaracak diye hayıflanmaya başlamışlar. Ne yapalım nasıl çıkalım derken birde ne görsünler. Bizim minik çekirge onlara yardım getirmeyi başarmış ve hepsi tek tek oradan çıkmışlar.
Çekirgeye teşekkür etmek istemişler ve çekirge onlara bir şekilde kaybolduğunu anlatmayı başarmış. Bu ormanın diğer ucuna kadar onu ailesinin ve arkadaşlarının yanına kadar eşlik etmişler. Böylelikle hepsi iyi arkadaş olmuş.
Siz değerli okurlarımızın yorumlarını bekliyoruz lütfen yorum yapmayı unutmayınız 🙂
Daha fazla hikaye okumak isterseniz Hikayeler ve Hikaye Oku kategorimizi inceleyebilirsiniz.