Çirkin Ördek Yavrusu Masalı
Bir varmış bir yokmuş uzak diyarlardan birisinde büyük bir çiftlik varmış. Bu çiftlikte şirin bir de ördek ailesi varmış. Bu aileden anne ördek yumurtalarının üzerinde oturmuş yavrularının çıkacağı günü büyük bir heyecanla bekliyormuş.
7 tane yumurtası olan anne ördek güneşli bir sabahın ilk saatlerinde nihayet yavrularına kavuşmuş. Yumurtaları tek tek çatlamaya başlayan anne ördeğin yavrularını tüm güzellikleri ile yumurtalarından çıkmışlar. Ancak bir tanesi henüz çatlamaya bile başlamamış. Anne ördek bu duruma şaşırsa da bir süre daha bu büyük yumurtanın üzerinden oturmaya karar vermiş. Bir süre sonra nihayet en büyük yumurta da çatlamış.
Dışarı çıkan ördek etrafa meraklı gözler ile bakıyormuş. Ancak bu ördeğin diğer ördeklerden farklı olması kardeşlerini ve annesini çok şaşırtmış. Diğer ördeklerden daha gri ve iri olan bu ördeğe diğer kardeşleri gülmeye başlamışlar. Daha sonra aralarından bir tanesi büyük ördek yavrusuna bir anda;
” Çok çirkin olduğunu söyledi.” Anne ördek de;” Sen nasıl bir ördeksin böyle” diye söylendi. Tüm kardeşlerinin çirkin diye alay ettikleri büyük ördek bu duruma çok üzülmüştü. Bir süre sonra ise tüm yavrular büyüdüler. Ancak çirkin ördek yavrusu diğer kardeşlerinin neredeyse iki katı olmuştu. Bunun üzerine anne ördek;
Neden bu kadar büyüdün sen benim annem gibi oldun dedi.
Günler geçtikçe kardeşlerinin bile onunla oynamadığı çirkin ördek yavrusu daha da içine kapanmıştı. Her gün daha fazla üzüntü içine kapılan çirkin ördek yavrusu ile arkadaşları da sürekli dalga geçiyorlarmış. Anne ördeğin ise sürekli korumaya çalıştığı çirkin ördek yavrusu için anne ördek;
Yavrum benim acaba neden bu kadar çirkinsin ki diye düşünüyormuş.
Günler birbirini kovalarken her geçen gün çirkin ördek yavrusunu daha da yalnız hale getirmiş. Geceleri tek başına ağlayan büyük ördek kimse tarafından istenmediğini düşünüyormuş. Sürekli olarak kendi kendine aynı soruları soran çirkin ördek;
Neden çirkinim? Niye farklıyım, sorularını düşünerek ağlıyormuş. Günler böyle devam ederken ördeklerin yaşadıkları gölün etrafında bir gün avcılar gelmiş. Ördekleri tek tek avlayan bu kişilere yavrularına yemek arayan anne ördek de yakalanmış. Tüm bu olanlardan habersiz olan çirkin ördek yavrusu da tüm gece annesinin dönmesini beklemiş ama ne gelen var ne giden.
Bu durum üzerine annesini aramaya karar veren çirkin ördek ilk olarak yakınlardaki bir köpeğin yanına gitmiş. Ama köpek onunla konuşmak dahi istememiş. Köpek;
-” Git buradan senin gibi çirkin bir ördek ile konuştuğumu kimse görmesin.” demiş.
Daha sonra tavuğun yanına giden çirkin ördek aynı durumu yine yaşamış. Tavuk çirkin ördek yavrusuna; kendisini bile ondan güzel olduğunu söyleyerek onu uzaklaştırmış.
Annesinin dönmemesi ve diğer hayvanların davranışları nedeniyle iyice yalnızlaşan çirkin ördek yavrusu çiftliği tek etmeye karar vermiş. Bir sabah çiftlikten ayrılan ördek yavrusu yüzerek gölün diğer tarafına ulaşmayı başarmış. Yolculuğa ilk çıktığı andan itibaren gördüğü tüm hayvanlara aynı soruyu sormuş çirkin ördek;
Benim gibi ördek gördünüz mü? Her defasına aynı olumsuz cevabı alan çirkin ördek yılmadan yoluna devam ediyormuş. Diğer göle vardığında ise kazlar ile karşılaşmış. Kazlar çirkin ördeği avcılar konusunda uyararak oradan gitmesini söylemişler. Bir diğer göle geldiğinde ise çirkin ördek kimseyi görememiş. Artık kimse tarafından istenmemekten bıkmış olan çirkin ördek bu ıssız gölde sonsuza kadar saklanmaya karar vermiş.
Bu yeni evinde yalnız olmasına rağmen kimsenin kötü söz söylemediği çirkin ördek çok mutluymuş. Göç zamanı geçen kuşları izliyor. Keşke bende onlar gibi olabilseydim diyormuş. Aylar geçmiş ve kara kış iyice bastırmış. Gökyüzünden beyaz beyaz küçük bir şeyler düşmeye başlamış. Hayatında ilk defa kar gören çirkin ördek bu beyaz örtüyü çok sevmiş. Havadan tek tek düşen kendi üzerini bembeyaz yapan bu görüntü de bir süre oynayan çirkin ördek yemek sıkıntısı çekmeye başlamış.
Karların her tarafı kapatmasından dolayı yemek bulmamaya başlayan çirkin ördek bir süre bu durum ile mücadele etse de artık dayanamamış. Daha sonra bulunduğu yeri terk etmek zorunda kalan çirkin ördek yemek bulmak için yürüme kararı almış. Bir süre yürüdükten sonra üşüyen ve yorulan ördek bir çiftçi ile karşılaşmış. Bu diğerlerinden farklı olan ördeğe acıyan çiftçi onu ceketinin içine almış ve evin götürmüş.
Soğuk havalar geçtikten sonra ise çiftçi daha da büyüyen çirkin ördeğin özgürce dolaşabilmesi için onu yakındaki bir göle bırakmış. Çiftçinin kış ayları boyunca çok iyi baktığı çirkin ördek tekrar bir başına kalmış. Ne yapacağı hakkında bir fikri olmayan çirkin ördek başlarda tekrar aynı şeyleri yaşamaktan çok korkmuş.
Daha sonra önceden yaşadığı ıssız göle gitmeyi düşünerek cesaretini toplamış göl kenarında yürümeye başlayan ördek uzun aradan sonra ilk defa göldeki yansımasından kendisine bakmış. İlk başta gördüklerine kendisi dahi inanamayan ördek arkasında birisinin olduğunu sanmış. Farklı hareketler yapan çirkin ördek göldeki yansımasının da aynı hareketleri yapması ile şaşkınlık içinde;
”Bende gördüğüm kuşlar gibi güzelim artık” demiş. Çiftçinin bakımı sonrasında çok değişen güzelleşen ördek bu halini ilk olarak kendisini ile dalga geçenlere göstermek istemiş. Hemen yeni halini kardeşlerine göstermek için yola koyulan çirkin ördek bir kuğu sürüsü ile karşılaşmış. Onlardan birisi olduğu için kuğular onu hemen aralarına almışlar. Yeni arkadaşları ile uzun süre eğlenceli şekilde yolculuk yapan çirkin ördeği uçarken gören bir çocuk arkadaşlarına;
Hey! Şu en arkada uçan kuğunun güzelliğine bakın diyerek çirkin ördek yavrusunu göstermiş. Gerçekten de çirkin ördek en başından beri bir kuğuymuş aslında. Sadece şanssız şekilde ördek yumurtalarına düştüğü için hayatı boyunca hep yanlış yerdeymiş. Yaşadığı bunca zorluktan sonra gerçek ailesine kavuşan çirkin ördek yavrusu da sonunda mutlu bir hayat yaşamaya ve kendisiyle barışmaya karar vererek mutlu mesut yaşamaya başlamış.