Dostluğun Önemi Hikayesi

Bir varmış bir yokmuş

Sebzeler ülkesinin birinde tüm sebzeler çok mutlu ve kardeşçe yaşarmış. Fakat günün birinde nazar mı değdi bilinmez bir süredir devam eden huzursuzluk baş göstermiş. Bütün sebzeler birbirlerine karşı anlayışsız ve kaba davranmaya başlamış. Birbirlerine hiç tahammül etmedikleri gibi tek güzel bir kelime bile etmez olmuşlar. Sabah kalktıklarında çok gergin ve asık bir suratla gezdikleri yetmezmiş gibi ne yazık ki bir günaydın bile demez olmuşlar. Bütün sebzeler saygı ve sevgiyi unutmuşlar adeta. Hepsi de birisi bana bir laf etse de kavga etsem der gibi ortalıkta kavga aranır bir halde dolaşmaya ve etrafı kolaçan etmeye başlamışlar. Sebze ülkesi sebze ülkesi olalı hiç bu kadar kavgacı ve gergin bir devir yaşamamış. Bu durum bilge sebzelerin de çok canını sıkmaya başlamış. Kafa kafaya veren bilge sebzeler bu gergin ortama derhal bir son vermek amacıyla fikirler öne sürmektelermiş. Tam konuyla ilgili çözümler öne süreceklerken bir ağlama sesi kent meydanını kaplamış. Bütün sebzeler merak içinde ağlama sesinin yükseldiği kent meydanına akın etmeye başlamış. Ağlamaktan neredeyse bayılacak hale gelen sebze ise kuru soğandan başkası değilmiş. Çok büyük bir üzüntü ve hayal kırıklığı içinde hıçkıra hıçkıra ağlayan kuru soğanı sakinleştirmek ise hiç de kolay olmamış.

Kuru soğan biraz sakinleştiğinde meraklı gözlerle kendisine bakan sebzelerin soru dolu bakışlarıyla karşılaşmış. Kimsenin bir şey sormasına fırsat vermeden hıçkırıklarla anlatmaya başlamış;

  • Biz uzun zamandan beri domates ve patlıcanla birlikte aynı evde yaşıyoruz. Şu ana kadar saygı ve sevgiyle hareket ettik ve en ufak bir kavgamız bile olmadı. Fakat son günlerde bana karşı davranışları çok değişti. Oldukça kaba ve saygısızca davranışlar göstermeye başladılar. Adeta bana çatmak için bahaneler ürettikleri o kadar da belli oluyordu ki. En sonunda bu sabah patlıcan bana bağırarak çok acı olduğumu ve koktuğumu söyledi. Ve ekledi artık seninle aynı evde kalmak bile istemiyorum. Git ve kendine yeni bir ev arkadaşı ve kalacak yeni bir ev bul. Ben nereden bulacağım yeni bir ev ve ev arkadaşı demiş ve yeniden hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamış. Bu duruma bütün sebzeler çok üzülmüşler. Kara kara düşünmeye koyulmuşlar. Bu sırada domates bütün güzelliğiyle yavaş adımlarla kuru soğanın yanına doğru ilerlemiş ve sebzelerin meraklı bakışları arasında yüksek sesle konuşmaya başlamış;
  • Sevgili dostlarım. Son zamanlarda hepimize bir şeyler oldu. Birlikte yaşamanın getirdiği sorumluluklarımızı unuttuk hepimiz. Saygı, sevgi ve hoşgörülü bir yaşantımız varken bir anda hepimizin davranışları değişti. Hoşgörüyü unuttuk ve bencilleştik. Kendimize gelelim ve eski güzel günlerimize yeniden dönelim demiş ve kuru soğana dönmüş. Benim evim çok büyük ve tek başıma çok canım sıkılıyor. Benimle birlikte yaşamayı kabul edersen inan çok mutlu olurum dostum demiş. Sebze ülkesindeki herkes domatesi çok taktir etmiş ve ayakta alkışlamış.  

Masalcı Baba

Çocukların hayatını daha eğlenceli bir hale getirmek ve gelişimlerine katkıda bulunmak için size masal sitemizi açtık keyifli okumalar :)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu