Gaddar Avcı Masalı

Yere düşmeye başlamıştı kar taneleri. İncitmeden, kırmadan, dökmeden düşüyordu yeryüzüne inci taneleri. Etraf beyaz bir örtüye bürünmüştü çoktan. Tüm bedenler üşümeye başlamıştı soğuktan. Sobalar yanmaya ve bacalardan kara duman çıkmaya başlamıştı. Mevsim kıştı.

Sabahın erken saatleri…

Sıcacık yatağı terk etmenin çok zor olduğu zamanlardı. Avcı, gözlerini açmıştı. Hiçbir tereddüt belirtisi göstermeden doğrulmuştu yatağında. Kenara atmıştı yorganı ve hemen çıkmışı yataktan. Lavabonun yolunu tutup çarpmıştı buz gibi soğuk suyu yüzüne. Kurulanıp üzerini giyinmişti hemen. Tüfeğini ve kovanları da alıp düşmüştü yola.

Kar, her yeri bürümüştü. Karda yürümek oldukça zor bir işti. Oldukça sıkı bir şekilde giyinmiş olan avcı, büyük bir keyif almıştı bu durumdan. Seviyordu soğuğu. Kimsenin cesaret edemediği bir şekilde tutku ile bağlanmıştı doğaya ve onun getirdiklerine. Yürümüştü alabildiğince, tırmanmıştı en sarp yokuşları ve varmıştı olmak istediği yere.

Tüfeğini eline alıp başlamıştı beklemeye. Çıt dahi çıkarmıyordu. Duyulan tek ses, rüzgarın kendi sesiydi. Herkes susmuş, doğa dile gelmişti. Şimdi söz, onundu. Aradan uzunca bir zaman geçmişti. Avcı, büyük bir sabırla avının gelmesi için bekliyordu. Çantasında sıcak bir bardak çay çıkarmış ve yudumlamaya başlamıştı. Çayın sıcaklığı ile içi ısındığı gibi, yüzü de nemlenmişti.

Beklemeye devam ediyorken avcı, bir çıtırtı işitmişti. Bakışlarını hemen çıtırtının geldiği yöne yöneltmişti. Gördüklerine inanamamıştı: “Bu, bir ceylan.” dedi. Hemen kendisini konumlandırmıştı. Fakat kısa bir süre içinde iki yavru ceylan çıkmıştı ortaya. Sokulmaya başlamışlardı anne ceylana. Belli ki üşümüşlerdi ve karınları da acıkmıştı.

Avcı, basmıştı tetiğe ve anne ceylan yere yığılmıştı. Kaçışmaya başladı hemen yavru ceylanlar. Belli ki onlar da çok korkmuştu. Avcı, ilerlemeye başlamıştı avına doğru. Yüzü gülümsüyor pek de mutlu olmuştu. Büyük bir iş başarmış gibi, biraz da mağrurdu.

Avcı yaklaştı anne ceylana. Gözünden yaşlar akıyordu. Anne ceylan son kez baktı yavrularına, belli ki kalbi ağlıyordu. Bunun görev avcı, bu duruma aldırış etmemişti. Sırtına alarak avını yoluna devam etmişti. Avcının yüzünde bir tebessüm, kalbinde ise katı bir hal kalmıştı ve ondan geriye gaddar bir avcı bırakmıştı.

Daha Fazla Çocuk Masalları İçin Kısa Masallar Kategorimizi Ziyaret Ediniz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu