Gerçek Aşkın Sahibi
Henüz 18 yaşında gençliğinin baharında bir genç kızagönlünü kaptırmıştı Mücahit. Daha önce hiç böyle olmamıştı kalbi. Sanki onu görünce pırpır kalbi atıyor adeta havada uçuyordu. Stajda görmüştü Meryem’i.
Meryem beyaz tenli, Siyah saçlı, gözleri mavi yanakları dolgun güzel bir kızdı. Bir gören bir daha bakıyordu. Mücahit birkaç kez yeltenmişti kalbini ona açmaya fakat her seferinde karşısında onu görünce dili dolanmaya başlamış bir türlü konuyu açamamıştı.
Aynı mahallenin genciydi Meryem ve Mücahit. Çok geç tanışmış olsalar da bir görüşte âşık olmuştu ona. Mücahit’in annesi bir gün onu ekmeğe göndermiş. Ekmek alıp dönerken Meryem ile karşılaşmışlar. Artık tüm gücünü toplayarak Meryem’e onu ne kadar çok sevdiğini söylemiş.
Meryem’de ona karşı aynı duyguları besliyormuş fakat çekindiğinden söyleyemiyormuş. Meryem ve Mücahit sevgili olmuş her an birbirlerini düşünerek uyuyor birbirlerini düşünerek uyanıyorlarmış. Mücahit daha önce beş vakit namazını kılan ve Meryem’in onu sevmesi için dua eden bir gençmiş.
Fakat Meryem ile sevgili olduktan sonra namazlarını aksatmaya başlamış. Ezan okunuyor olsa dahi gelince namazımı kılarım Meryem beklemesin diye koşarak onun yanına gidiyormuş. Artık Meryem ile evlilik hayali kuruyor ve bir an önce askere gidip gelmesi gerektiğini düşünüyormuş.
Ailesine Meryem’den bahsetmiş. Ailesi ise zaten onu tanıyormuş.
Mücahit askere gitmek için otogara gittiğinde Meryem bir köşede onu izliyor ve ağlıyormuş. Ailesi ile sarılıp vedalaşan Mücahit otobüse binerek onlara el sallamış. Askere gittiğinde Meryem ile eskisi kadar ilgilenemez olmuş Mücahit.
Bu durum ise Meryem’i üzmeye ve onu düşündürmeye başlamış. Bir hafta sonu Mücahit mesaj attığında Meryem’den cevap gelmemiş. Çok meraklanmış bunun üzerine. Fakat ne yaparsa yapsın Meryem’e ulaşamamış.
Namazlarını aksatan Mücahit bir gün nöbet esnasında uyuyakalmış. Rüyasında bir ses;
“Ey kulum, ben senin istediğini verdim ama sen beni unuttun. Ben seni her vakit huzuruma çağırdım fakat sen Meryem ile buluştun. Şimdi ise o çok sevdiğin kişiyi senden aldım” demiş.
Bir anda irkilerek uyanan Mücahit oturup rüyasındaki o sesin söylediklerini düşünmüş. Evet, her gün dua ettiği Allah’ı hiç anmıyor ve hatta aklına dahi gelmiyormuş. Varsa yoksa Meryem’miş aklında olan.
Bunu Meryem’den cevap alamayınca idrak etmiş. Hemen bir abdest alarak namaza durmuş. Namaz bittiğinde ise yine Meryem’den haber almak için dua ediyor ve yine ondan aklını alamıyormuş.
Bu durum uzun bir süre aynı şekilde devam etmiş. Mücahit’in kalbini kor alevler kaplamış adeta. Oysa Meryem’den hiçbir ses seda yokmuş.
Zamanla namaz aşkına dönüşmüş bu kor ateş. Mücahit anlamış ki gerçek aşkın sahibi, yalnızca sonsuz olandır. Aşk sonsuz bir duygudur ve sadece sonsuz olana verilmelidir. Oysa insan sadece beşeridir.