Güzellik Perisi Masalı
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde… Kuş uçmaz, kervan geçmez uzak bir yörede yaşayan bir karı koca varmış. Yaşları henüz genç olan bu karı koca kendi halinde bir yaşam sürdürürlermiş. Bu aile, uzun süredir yaşadıkları bu yöreden pek çıkmaz, buraya da pek kimse gelmezmiş.
Uzunca bir süre kendi halinde yaşayan bu aile, bir süre sonra bu durumdan sıkılır olmuşlar. Bu yörede başka yüzler görmek ve farklı sesler işitmek istemişler. Uzun bir süre çocukları olmamış ve çocukları hala da olmuyormuş. Bunun olmasını o kadar çok istiyorlarmış ki her gün ellerini açıp çokça dualar ediyorlarmış.
Kadın, bu ıssız yerde yaşamaya artık dayanamaz olmuş. İçini büyük bir sıkıntı kaplamış. Dünya dar gelir olmuş adeta. Kaçıp uzaklaşmak istemiş bilmediği diyarlara. Bu durumu eşi ile paylaşmış. Aslında o da içinde oldukları durumdan pek hoşnut değilmiş. Fakat ellerinden dua etmek dışında pek bir şey de gelmiyormuş. Çaresizlik içinde dualar etmişler. Belki günlerce… Belki aylarca…
Günlerden bir gün kadın çok güzel bir rüya görmüş ve bu rüya hiç bitmesin istemiş. Güneş ışıkları pencereden içeri sızmış. Kadının gözbebeklerinin içine kadar girmiş güneş ışığı. Kadın uyanmak zorunda kalmış. Gözlerini açınca karşısında gördüğü periye inanamamış. Bu gelen Güzellik Perisi imiş. Peri, kadına müjdeyi vermiş.
Kadın dualarının kabul olduğunu ve güzel bir kız çocuğunun olacağını öğrenmiş. Duyduklarına inanamamış. Aradan geçen zaman doğumun yaklaştığını haber vermiş. Güzeller güzeli bir kız çocuğu dünyaya gelmiş. Kadın ve adam çok mutlu olmuşlar. Dilekleri gerçekleşmiş ve yaşadıkları yörede farklı bir ses işitir olmuşlar. Bunun için Güzellik Perisi’ne çok teşekkür etmişler. Güzellik Perisi, vazifesini tamamlayıp oradan mutlu bir şekilde ayrılmış.