Her Gün 1 Altın Biriktiren Adam Masalı
Bir zamanlar, her gün bir altın biriktiren bir adam yaşarmış. Bu adam, cimri ve açgözlü biriydi. Onun tek amacı daha çok zengin olmaktı ve bunun için her gün bir altın biriktirmeye karar vermişti.
Adam, her sabah güne günlük işlerini hızlıca hallederek başlardı. Sonra eline aldığı bir altınla, masalsı ülkenin pazar yerine giderdi. Pazarda elindeki altını kimseye göstermeden, hemen bir kenara gömmeye başlardı.
Günler ve haftalar geçtikçe, bu alışkanlık adamın hırsını daha da artırıyordu. Her gün bir altın biriktirmek onun için bir tutku haline gelmişti. Ailesi ve arkadaşları, onun açgözlü tutumunu fark etmiş ve ona bu hırsının zarar verebileceğini söylemişlerdi.
Ancak adam dinlemiyordu. O, sadece daha fazla zengin olmak istiyordu. Her gün biriktirdiği altınları gömdüğü yerden dışarı çıkarmaya kıyamazdı. Onun için altınları sadece sayıları önemliydi, onların gerçek değeri ise umurunda değildi.
Bir gün, ziyaretçi bir tüccar gelmişti. Tüccar, ülkenin nadir ve değerli bir hazine taşıdığını söylemişti. Bu hazine taşı, altından daha değerliydi ve kişinin kalbinin saf ve sevgi dolu olmasını gerektirirdi. Taşın sırrı, sahibinin kalbindeki gerçek zenginliği ortaya çıkarırdı.
Adam, tüccarın anlattıklarını duyduğunda hemen hazine taşını elde etmek istedi. Onun tek amacı, bu taşın gücünü kullanarak daha da zengin olmaktı. Tüccar, ona taşın sahibinin kalbindeki gerçek zenginliği arayan bir test olduğunu söyledi.
Adam, hemen hazırlıklara başladı ve tüccarın önerdiği yerde hazine taşını buldu. Ancak, taşı eline aldığında bir şeylerin ters gittiğini hissetti. Taş, onun ellerinde kaybolup gitti.
Bunu gören tüccar, ona şunları söyledi: “Hazine taşı, kalbindeki sevgi ve cömertlik gibi gerçek zenginliği arar. Senin kalbin ise sadece altın biriktirmekle dolu. Taşın gücü, senin için hiçbir şey ifade etmiyor.”
Adam, tüccarın sözlerini anlamıştı. Onun için gerçek zenginlik, sadece altınla ölçülen maddi değerlerde değil, kalbindeki sevgi, cömertlik ve hoşgörüde yatıyordu.
Bu olaydan sonra adam, altın biriktirmeyi bıraktı ve masalsı ülkede yaşayan insanlara yardım etmeye başladı. Maddi değerlerin ötesinde, kalbinin sevgi ve cömertlikle dolu olması onun gerçek zenginliği olduğunu anlamıştı.