Hicret Yolculuğu
İslam dini, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) tarafından Mekke’de yaşayan halka ilan edilmişti. Bu dine ilk inanan Hz. Muhammed (s.a.v.)’in eşi Hz. Hatice idi. Bununla birlikte henüz 10 yaşında bir çocuk olan Hz. Ali de bu dini kabul etmişti ve Hz. Ebubekir de bu dini ilk kabul edenler arasındaki yerini almıştı.
Mekkeli müşrikler bu dine karşı çıkmış ve insanlar arasında bu dinin yayılması engellemek için ellerinden gelen her şeyi yapmışlardı. Türlü işkenceler, ambargolar, aşağılamalar ve buna benzer birbirinden farklı kötülükler yapılmaya devam etmişti.
Tüm kısıtlamalara rağmen sayıları her geçen gün artan Müslümanlar, dinlerini rahat bir şekilde yaşayabilecekleri bir ortam istemişlerdi. Bu ortamı Mekke halkı onlara çok görmüştü. İlk etapta bir grup Müslüman, Habeşistan’a göç etmişti. Bu grup Müslüman, orada hükümdar Necaşi tarafından himaye altına alınmıştı. Dinlerini istedikleri şekilde yaşayabilmişlerdi.
Mekke’de durum gitgide daha kötü bir hal almaya başlamıştı. Hz. Muhammed (s.a.v.)’i himaye eden eşi Hz. Hatice ve amcası Ebu Talip vefat etmişlerdi. Onların vefatını fırsat bilen Mekkeli müşrikler Müslümanlar üzerindeki baskısını artırmaya başlamıştı. Taif’e giden Hz. Peygamber (s.a.v.) burada taşlanmıştı.
Tüm umutlar tükenmek üzereyken Medineliler, Müslümanlara kucak açmıştı. Bunun üzerine Hicret yolculuğu başlamıştı. Önce bir grup Müslüman yola çıkmıştı. Sonrasında ise Hz. Muhammed (s.a.v.), sadık dostu olan Hz. Ebubekir ile yola çıkmıştı. Bunu duyan Mekkeli müşrikler hemen onların peşine düşmüştü. Onları bulana 100 deve ödül verileceği söylenmişti.
Medine’ye doğru hicret yolculuğuna çıkan iki dost, Hira mağarasına saklanmıştı. Hira mağarası yakınlarına gelen Mekkeli müşrikler mağaranın ağzına varmıştı. Mağaranın ağzına vardıklarında bir örümcek ağlarıyla orayı kaplamıştı ve bir güvercin yeni yumurtlamıştı. Bu durumu gören Mekkeli müşrikler, orada olamayacaklarına kanaat getirmişlerdi. Mekkeli müşrikler, vakit kaybetmeden oradan ayrılmaya karar vermişlerdi.
Bu tehlikeyi atlatan iki dost, yollarına kaldıkları yerden devam etmişlerdi. Medine halkı, onlarına yollarını gözlemeye başlamıştı. Uzaklardan onların göründüğünü gören Ensar ve Muhacirler büyük bir sevinçle onları karşılamıştı. Onların da gelmesiyle birlikte Ensar ve Muhacirler kardeş olup Medine’de İslam Devleti’ni kurmuşlardı.
İlgili Kategorilerimiz Mutlaka İnceleyin: