Hikaye Nedir?

Türkçe de hikaye, tasarlanmış ya da gerçek olan olayı anlatır. Hikayenin diğer adı öyküdür. Hikayeler düz yazı şeklinde yazılan türlerdir. Edebi olan destanlar ile birlikte var olan hikayeler, günümüzdeki son hallerine kadar farklı değişimlere uğramışlardır. Günümüzdeki haline ulaşması on dokuzuncu yüzyıl yazarları sayesinde oldu.
Çehov gibi yazarlar kendi isimleriyle ifade edilen hikayelerin kurucusu sayılır. Hikayelerin genel konusu insanlardır. Hikayelerin özünde olayı anlatan anlatıcılar bulunur ve her anlatıcı kendine göre bir bakış açısı ile okuyucuya iletir. Ayrıca belirli bir mekan ile zaman anlatılır. Hikayede anlatılan kişilerin de özellikleri ifade edilir. Eski tarihte yer alan hikayelere göre, günümüz yazılan hikayeler daha kısadır.

Hikaye Türleri

Hikayelerin farklı türlere ayrılması, olayları aktarma şekline göre değişiklik gösterir. Her hikaye türü konuları değişik şekillerde ele alırlar. Ayrıca her biri de kendi içinde farklı özellikleri barındırır.

Hikaye türleri şu şekildedir;

Olay hikayesi
Durum hikayesi
Ben merkezli hikaye

Olay hikayesi, olayın ve çözümün neler olduğunu anlatan, sonuca vardıran hikayeleri ifade eder. Merak uyandıracak şekilde yazılır. Durum hikayeleri, Çehov’da denilen günlük yaşamdan kesintiler ifade eder. Sonuca varmak gibi bir amaç yoktur. Ben merkezli modern hikayeler ise, daha çok düşünülemeyen fakat hayal edilen hikayeleri ifade eder.

Hikayenin Yapı Unsurları Nelerdir?

Herhangi bir olayı anlatan metinler arasında yer alan hikayelerin dört tane yapı unsuru bulunur. Bu yapı unsurlarından ilki olaydır. Genel olarak her hikaye bir olaydan meydana gelir. Bazen de hikayede anlatılan olayın öncesiyle sonrası hayal gücüne bırakılır. İkinci yapı unsuru kişidir.

Kişi sayısının az tutulduğu hikayelerde, olay kısa tutulduğu için kişi sayısının da kısa olması gerekir. Üçüncü yapı unsuru zamandır. Zaman ile ilgili pek fazla bilgi belirtilmez. Bazılarında belirtilse de bazılarında zaman kısa tutulur. Son yapı unsuru ise mekandır. Zamanda sergilenen yaklaşım, mekan konusunda da sergilenir. Yani mekan anlatımları de pek belirtilmez.

Hikayenin Özellikleri Nelerdir?

Hikayeler diğer adı ile de öyküler, yaşanan veya yaşanacak olan olay ve durumları ifade eder. En belirgin özelliği kısa tutulmasıdır.

Hikayelerin özellikleri şu şekildedir;

Romanlar ile karşılaştırıldığında olaylar ve durumlar kısaca okuyucuya aktarılır.
Ya olay ya da durum anlatılır.
Yazar Boccaccio’dan Decameron ilk hikaye olarak bilinir.
Bizim edebiyatımızdaki ilk hikaye kitabını Ahmet Mithat Efendi yazdı.
Hikayelerin anlatımında planda önce serim vardır, sonra düğüm, en son da çözüm kısmı yer alır. Kendi içinde belirli bir yapıya göre yazılırlar. Az kişi sayısı ile kafa karışıklığı yaşatılmaz.

Hikayede Kullanılan Anlatım Biçimleri Nelerdir?

Hikayelerde genel olarak iki tip anlatım biçimi kullanılır. Bunlardan ilki öyküleyici anlatımdır. Diğeri ise betimleyici anlatımdır. Öyküleyici anlatımda olay zamana, mekana ve kişiye bağlanarak anlatılır. Genel olarak yazarlar, okuyan kişinin bunu yaşamasını ve gerçekmiş gibi hissetmesini amaç edinir. Bu anlatımın merkezinde okuyan kişiye olay sunulur.

Yani var olan olayda belirli bir zaman vardır, bu zaman içinde mekan ifade edilir ve ayrıca da olayı yapan kişiler bulunur. Belirli bir hareket şekli ile yazıldığı içinde okuyucuya gerçeklik duygusunu verir. Hayatın olağan akışı gibi sunulur. Betimleyici anlatımda ise, anlatılan durumun ya da olayın tüm özellikleri okuyucu zihninde canlanır.
Duyu üzerinde izlenimler oluşur. Betimleyici anlatımın esasında gözlem vardır. Yazar betimleyici anlatım kullanarak, anlatmış olduğu herhangi bir kişi ya da nesneyi, bir fotoğraf gibi okuyucuya resmeder. Bazen de hikayelerde diyalog anlatım biçimi kullanılır. Karşılıklı konuşmaların yazılı olduğu anlatıma dayalı olarak kullanılır.

Hikayenin Dünya Edebiyatında Ortaya Çıkışı

Hikayelerin temeli masallara ve fabllara dayanır. Hint anlatıları olan Decameron, dünya edebiyatında hikaye türünün temeli olarak ifade edilir. Daha sonra da milattan sonra ikinci yüzyılda Pançatantra ile temel oluşturulmaya devam edildi. Böyle bir iddianın olmasının sebebi ise iki eserde de benzer tekniklerin kullanılmış olmasından ileri gelir. Fakat yine de ilk hikaye olarak Decameron olduğu kabul edilir. Bu hikayede on hikaye anlatılır. Daha sonra yıllar ilerledikçe hikaye türünde ilerlemeler kaydedildi.

Hikayenin Türk Edebiyatında Ortaya Çıkışı

Türk edebiyatında hikayeler modern olarak yer almadan önce de eskiden beri halk hikayesi olarak bulunurdu. Modern olarak hikayenin Türk edebiyatına dahil olması ise, Tanzimat edebiyatıyla beraber belirdi. Zaman içerisinde de gelişim göstererek farklı hikaye türleri ortaya çıktı. Bizim edebiyatımızda hikayenin ilk temelinin Giritli Aziz Efendi ile atıldığı ifade edilir. On sekizinci yüzyılda yazılmasına rağmen hikaye unsurları barındırır. İlk deneme ise, Müsameretname olduğu söylenir. On dokuzuncu yüzyıla geldiğimizde ilk modern anlamdaki hikayeyi Ahmet Mithat yazdı. Tanzimat ile başlayan hikaye Milli Edebiyata kadar gelişim göstererek devam etti. Tarihimizde Sait Faik ve Ömer Seyfettin gibi pek çok hikaye yazarımız bulunur.

Tanzimat Dönemi Hikayesinin Özellikleri Nelerdir?

Tanzimat dönemi hikayelerinde günlük ve sosyal yaşam sorunları konu edinilmedi. Onun yerine zorla evlendirilme, batılılaşmada yapılan yanlışlar ve adaletsizlik gibi konular yer aldı. Çünkü bu tarz konular ile halka ulaşmak amaçlanıyordu. Hikayeler halka mesaj verme hususunda birer araç görevi görüyordu. Eski edebiyatında etkisi sürüyordu.

Çünkü hikaye dilleri süslü ve ağırdı. Romantizm akımı etkisi vardı. Hikayeler kitap gibi basılmak yerine bölümler şeklinde gazete ile okuyuculara iletilirdi. Hikaye yazarlığında teknik kusurların olduğu bir dönemdi. Yazarlar bunu bir mesaj verme aracı olarak kullandığı içinde, kendi düşüncelerine yer verirlerdi. Letaifi Rivayet ilk hikaye örneği, Küçük Şeyler de batı anlamında ilk hikayemiz olarak tarihe geçti.

Hikaye ve Roman Farkı

Hikayeler ve romanlar anlatım şekli ile birbirlerine benzeseler bile pek çok farklı yönleri bulunur. Bu farklardan ilki hikayeler romanlara göre daha kısa şekilde yazılır. Hikayelerde olaylar ön planda iken, romanlarda kişiler ön planda tutulur.

Yani hikaye olay üzerine roman kişi üzerine kurgulanır. Romanda birden fazla olay söz konusu iken, hikaye bir olay söz konusudur. Hikayelerde fazla ayrıntı söz konusu değilken, romanda hem olay hem de kişiler ayrıntılı şekilde anlatılır. Hikayelerde olaylar belirli bir sınır içinde ifade edilirken, romanda detaylı bir şekilde çevre bilgisi verilir.

Romanda kişiler hemen hemen her yönü ile tasvir edilir. Fakat hikayede yer alan kişinin yalnızca olay ile ilgili kısımlarına yer verilir. Öyküler kısa olduğu için küçük bir çevre bilgisi verilir.

Romanlar hem uzun yazıldığı için hem de detay verilen bir tür olduğundan dolayı geniş çevre bilgisi okuyucu ile paylaşılır. Anlatım özellikleri olarak hikayeler sade ve anlaşılır bir dil ile yazılırlar. Romanlarda ise, sanat yapılan ağır bir dil kullanılarak yazılır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu