Hırsızın Aldığı Büyük Ders Masalı
![](https://www.masallaroku.com/wp-content/uploads/2022/02/Hirsizin-Aldigi-Buyuk-Ders-Masali-780x470.jpg)
Çok eski zamanlarda kimsenin bilmediği BÜYÜLÜ TOPRAKLAR adında bir ülke varmış. Bu ülkede herkes çok mutlu ve çok rahatmış. Öyle ki kimse evinin kapısını kilitlemezmiş. Herkesin bir işi, sofrasında kendine yetecek yiyeceği, evinde kendini mutlu edecek ve kendine yetecek kadar eşyaları varmış. Kimse kimseye yan gözle bakmaz, kimse kimseye saygısızlık etmezmiş.
Gel zaman git zaman, nasıl olmuşsa bu ülkeye yaşlı bir adamla oğlunun yolu düşmüş. Yaşlı adam o kadar yaşlıymış ki görenler onun yürüyebildiğine hatta konuşabildiğine bile hayret edermiş. Ama o bir lokma ekmek, bir hırka ve bir asa ile çok mutlu görünüyormuş.
Oğlu ise babasının yanında yavaş yavaş yürümek zorunda kaldığı için sürekli şikâyet eder haldeymiş. Karnının hiçbir zaman doymadığını söylüyor ve bunun için babasını suçluyormuş. Yaşlı adam da oğluna: “Var sen git oğlum,” diyormuş. “Madem hızlı yürümek istiyorsun, beni burada kendimle bırak. Sen git, istediğin gibi rahat rahat yaşa!”
Ama oğlanın böyle bir şeye hiç niyeti yokmuş. Çünkü babasının elinde tuttuğu asanın içinde bir hazinenin anahtarının var olduğunu biliyormuş. Bunu yaşlı adam karısı ölmeden önce konuşurlarken duymuş. Dilerse babasının elinden asayı rahatlıkla alabilirmiş oğlan ama babası, annesi ölüm döşeğindeyken ona şöyle demiş: “Bu asa çok büyük bir hazinenin anahtarını saklıyor. Ancak o anahtarın çok önemli bir özelliği var. Hazinenin kapısının açılabilmesi için benim ecelimle ölmem gerekiyor. Ve ben öldükten sonra da her kim asayı eline alırsa anahtarın sırrını da o çözecek. Başka türlü olmaz.” İşte hain evlat bu yüzden babasının yanında duruyormuş.
Baba ve oğul büyülü topraklara yerleştikten sonra tuhaf şeyler olmaya başlamış. Kiminin parası, kiminin eşyası kayboluyor; evlerine birileri girip ancak kendilerine yetebilecek kadar olan yemekleri silip süpürüyormuş. Tabii bütün halk baba ve oğlundan şüphelenmeye başlamış. Zamanla kapılarını kilitler olmuşlar. Artık birbirlerine de pek güvenemiyorlarmış. Bakmışlar olacak gibi değil, yaşlı adama gidip konuşmaya karar vermişler. Çoğu bu işi oğlunun yaptığını anlamış zaten. Ancak bunu yaşlı adama anlattıklarında adamcağız o kadar üzülmüş ki birden olduğu yere yığılıvermiş. Hemen doktoru çağırmışlar. Fakat adam doktorun kollarında can vermiş ve asa da doktorun eline geçmiş. Bunu gören oğlan hışımla doktora saldırmış ancak doktor elindeki asayı havaya kaldırınca boru gibi olan asanın altındaki kapak açılmış ve içinden bir kâğıt yere düşmüş.
Oğlan bir hamleyle kâğıdı alıp okumaya başlamış. Okudukça gözünden yaşlar gelmiş. Kâğıt elinden düşmüş. Doktor merakla kâğıdı alıp yüksek sesle okumaya başlamış: “Ey bu kâğıdı bulan kişi. Bu sana ömrümün bittiğini söylüyor. Bak öldüm işte. Bil ki en büyük hazinen yaşamındır, aldığın nefestir. Hırsları bırak. Sevgiyle, saygıyla yaşamaya bak. Sonunda ölüm var.”
Bana okudun ilk masal güzel kızım hayatımda olduğun ve hayatımı guzellestirdiğin çok teşekkür ederim seni seviyorum (S)❤️❤️