İlyada Destanı
Kral Agamemnon, Truva Savaşı’nda Akhalar’ın komutanıydı. Bu sırada kralın en cesur ve başına buyruk olan savaşçısı Aşil vardır. Bu kişi kimseye boyun eğmez ve kendi bildiği gibi hareket ederdi. Aşil’in savaşta kaçırmış olduğu Briseis adında Truvalı kız vardı. Bu kız yüzünden Aşil ile Agamemnon arası bozuldu. Tutmuş olduğu bir kızı babasına geri vermeye ikna olmayan Agamemnon, bunun yerine Aşil’in sevdiği olan Briseis’i istemekteydi.
Agamemnon’a boyun eğen Aşil ise kızı ona vermiştir. Bunun üzerine hırsını alamayıp savaştan çekilme kararı almıştır. Agamemnon’u cezalandırma amacıyla deniz tanrıçası annesi Thetis’i çağırmıştır. Thetis ise bunun üzerine tanrıların kralı olan Zeus’tan yardım istemiştir. Bunun üzerine çok olmadan sadece Aşil ve Agamemnon değil, tanrı ve tanrıçalar da kavga etmeye başladılar.
Tanrıların işe karışması Yunan askerleri üzerinde korku yarattı. Agamemnon ise görmüş olduğu rüyaya aldanmış ve ordusuna Yunanistan’a döneceğini bildirmiştir. Bunun üzerine askerlerinin gitmek istemeyeceğini düşünürken onların çok istekli olduğunu görmesiyle birlikte hayal kırıklığına uğramıştır. Yunanlı komutanları da orduyu yine savaş düzenine koymakta güçlük çekmişlerdir.
Bütün bu durumlar Yunan ordusunun savaş gücünü azaltmış ve birliğinin zayıflamasına neden olmuştur. İki ordu arasında savaş yine başlamış ve bu savaş olurken, Paris’in kardeşi olan Hektor, ortaya çıkmış olan anlaşmazlığın Paris ile Menelaos arasında dövüş ile birlikte çözülmesini önermiştir. Bu çözümün yapılma kararı alınmıştır. Bu dövüş sırasında tam Paris yenilgiye uğrayacakken, annesi olan Afrodit onu son anda kaçırmış ve kurtarmıştır. Bunun üzerine ordular arasında yeniden bir kez daha savaş başlamıştır.
Truva alanında her iki taraftaki savaşçılar göğüs göğse ve yiğit bir şekilde savaştılar. Ama bu sırada asıl kahramanlar ortalıkta yoktu. Aşil savaşa girmeme kararında diretmekteydi. Truvalı Paris ise yenilmenin acısını dindirmeye çalışmaktaydı. Bu sırada Truvalıların en yiğit olan savaşçısı Hektor, kardeşi olan Paris’ten hesap sormak ve eşini görebilmek için geri çekildi. Hektor ve Paris geri döndükleri vakit, Truvalılar Akhalar’dan biraz daha güçlüydü.
Cesareti kırılmış olan Agamemnon, Aşil’in savaşa dönmesini sağlamaya karar verdi. Ama Aşil onun isteğini reddetti. Aşil olmasa bile Yunanlıların savaşı yapması gerekliydi. Olaylar iyiye gitmiyordu. Agamemnon ve birden fazla savaşçı yaralandı. Truvalılar’ın kıyıda bulunan Yunan gemilerine ulaşmak üzereydi. Tam bu anda tanrılar işe karışarak onlara izin vermedi. Ama Truvalılar sonunda Yunan gemisini ateşe verdiler. Aşil’in çok sevmiş olduğu Patroklos olağanüstü bir yiğitlikle Truvalılar’ın, gemilerinin hepsini yakmasını engellemiştir.
Bunun ile birlikte Aşil kendi zırhını Potroklos’a vermiş ve onun bu zırhla savaşa katılmasını istedi. Patroklos savaş heyecanı ile onların peşinden gitti ve Hektor, insanların hayatını belirleyen tanrıların yardımı ile birlikte, onu öldürmüştür. Truvalılar bunun üzerine zafer ile birlikte Patroklos’un zırhını şehirde dolaştırmışlardır. Yunanlılar, Patroklos’un cesedini onların elinden almıştır.
Patroklos’un ölümüne çok üzülen Aşil, bunun hesabını Truvalılara sormaya kararlı idi. Bunun üzerine annesi Thetis, Aşil’e yeni bir zırh hediye etti. Bunun yanında öcünü almasına yardım etti. Aşil zaman geçmeden savaşa katılmıştır. Bu savaşa tüm tanrılar karıştı. Aşil sonunda, Truva surlarının orada Hektor’la karşılaştı. Bu son olayda ise Hektor yenildi ve öldü. Aşil, Hektor’un ölüsünü arkasında sürükledi ve arabasıyla Truva’nın çevresinde dolaşmaya başladı.
Homeros’un öyküsü ise, Yunan tarafında olan Patroklos’un cenazesi ile birlikte son bulur. Bunun yanında Truvalı yaşlı Kral Priamos’un oğlu olan Hektor’un ölüsünü para karşılığı geri almasıyla sona erer.