İnatçı Sinek ve Martı Masalı
Eski zamanlarda uzak diyarda 4 kişilik bir sinek ailesi yaşarmış. Sinek ailesinin en ufak üyesi çok inatçıymış. Her şeye cevap verir, annesinin sözünü hiç dinlemezmiş. Bu nedenle de sürekli olarak başına işler gelirmiş.
Diğer aile üyeleri ise pek bir uysalmış. Hep birlikte hareket ederler, ne yaparlarsa aynı anda yaparlarmış. Büyük bir dayanışma mevcutmuş. Ama nasıl olduysa inatçı sinek onlarda çok farklıymış. Bu nedenle sürekli olarak sorun çıkartırmış. Fakat çıkardığı en son sorun az daha canına mal oluyormuş.
Günlerden bir gün, havanın soğuduğu dönemlerde sinek ailesi sıcak yerlere girme kararı almış. İnatçı sinek ise buna karşı gelerek ‘’ Ben artık tek başıma burada yaşamak istiyorum. Hem ben çok büyüdüm size ihtiyacım yok. Hasta falan da olmam’’ demiş. Annesi çok üzülmüş ama zorlamamış. Sonuç olarak dediği gibi inatçı sinek artık büyümüştü.
İnatçı sinek tek başına yaşayacağı için çok heyecanlıydı. Artık kimseye hesap vermek zorunda olmadığını düşündü. İstediği gibi gezecek, her ne isterse onu yapacaktı. Tüm orman , tüm evren sanki ona ait gibiydi.
Havaların daha soğuması ile birlikte inatçı sineğin ailesi göç etmeye başladı. İnatçı sinek ise tek başına koca ormanda yalnız kaldı. Yaptıkları yuvada sığınacak ve bulduğu yiyecekler ile karnını doyuracaktı. En azından düşüncesi o şekildeydi. Fakat olaylar beklediği, istediği gibi gelişmedi.
İlk başta gittiklerinde çok mutlu oldu. Biraz hüzünlendi tabii. Ailesinden ilk kez uzak kalacaktı. Fakat havalar ısınınca geri gelirler zaten diye düşündü. Hem gelmeseler de kendi dediği gibi artık o kocaman bir sinekti. Aslında hiç kimseye ihtiyacı yoktu.
Havaların soğuması ile birlikte inatçı sinek uçamayacak hale geldi. Kanatları çok yorgundu. Yiyecek yemek bulamıyordu. Sürekli tir tir titriyordu. Ailesi ile birlikte göç etmediği için pişman oldu. Ne yapacağını bilemez halde çaresiz bir şekilde beklemeye başladı.
İnatçı sinek beklemeye başladı. Bekledi, bekledi… Kimi beklediğini bilmeden bekledi. Biden martıların göç ettiğini gördü. Onlardan bir tanesine seslendi. ‘’ Beni de sıcak yerlere götürür müsün?’’ diye sordu. Martı da sineğe baktı ve acıdı. ‘’Atla kanadıma hadi gidelim’’ dedi. Birlikte uzak diyarlara gitmeye başladılar.
İnatçı sinek yol boyunca konuşmadı. Bunun nedeni hasta olmasaydı. Hasta olduğu zaman daha da inatçı olurdu. Martıyı tanımadığı için onunla inatlaşmak istemedi. Hem ona yardım ediyordu. Zaten annesini de çok özlemişti. Sadece annesini değil aynı zamanda kardeşlerini de çok özlemişti. Bu özlem bitecek diye çok mutlu oldu. Fakat başına öyle bir olay geldi ki, çok fazla korktu ve ne yapacağını bilemedi.
Yolculukları biraz zorluydu. Sürekli olarak yağmur yağıyordu. İnatçı sinek o kadar hastalanmıştı ki bir an önce annesine kavuşmak istiyordu. Savrula savrula gidiyordu. Bir anda martının kanadından kaydı ve aşağı düşmeye başladı. Çok yüksekten aşağı düşüyordu. Kanatlarını çırpamaya çalıştı fakat başarılı olamadı.
Bir anda martı onun altında belirdi. Çok hızlı hareket etmiş ve sineğin hayatını kurtarmıştı. Birlikte daha dikkatli bir şekilde sıcak yerlere gitmeye devam ettiler. Yol kat ettikçe ortam daha sıcak oluyordu. Bu nedenle inatçı sinek yavaş yavaş iyileşmeye başlıyordu.
Sonunda onlar erdi muradına. İnatçı sinek annesine kavuştu. Sıcak yerlerde birlikte güzel bir hayat yaşamaya devam ettiler. İnatçı sinek de bu huyundan vazgeçti. Artık daha uysal biri oldu. Ailesi ile birlikte zaman geçirmekten daha keyif alan bir hale geldi.
Siz değerli okurlarımızın yorumlarını bekliyoruz lütfen yorum yapmayı unutmayınız 🙂
Daha fazla masal okumak isterseniz Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.