Katı Yürekli Zengin Hikayesi
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde için uzak diyarlarda güzel bir memleket varmış. Bu memlekette güzel insanlar yaşarmış ve bu güzel insanlar birbirleriyle mutlu mesut bir şekilde yaşarmış. İnsanlar birbirlerine, doğaya ve hayvanlara değer verirlermiş. Kendileri zenginlerse tüm kazançlarını fakirlere vererek onların rahat yaşamasını sağlarlarmış.
Mutlu ve iyi insanların yaşadığı bu güzel memlekette çok zengin ancak huysuz mu huysuz bir adamda yaşarmış. Bu adam evine gelen herkese kötü davranır ve onları evinden kovarmış. Ayrıca fakir olan ve kendinden yardım isteyen insanlara yardım etmezmiş. Çünkü bu adam insanlardan hoşlanmazmış. O katı yürekli adam insanlara kötü davrandığı için insanlarda ondan korkarmış ve ona katı yürekli zengin derlermiş.
Güzel memlekette yaşayan hiç kimse bu adamı mutlu ve iyiyken görmemiş. Adam hep mutsuzmuş ancak insanlar ondan korktuğu için neden mutsuz olduğunu bilmezlermiş.
Günün birinde katı yürekli ve huysuz olan zengin adamın kapısına giysileri yırtık fakir bir adam gelmiş. Kapıyı adamın hizmetçisi açmış. Dilenci olan fakir adam hizmetçiden ekmek istemiş. Harap haldeki adamı gören hizmetçi adama kapıdan gitmesini ev sahibinin katı bir yüreğe sahip olduğunu ve ona hiç bir şey vermeyeceğini söylemiş.
Hizmetçi kapıya gelen dilenciyi göndermeye çalışırken katı yürekli olan ev sahibi sesleri duyarak kapıya gelmiş. Çünkü kapısını çalarak onu rahatsız eden kişinin kim olduğunu merak etmiş. Bunun üzerine dilenci çok aç olduğunu söyleyerek adamdan kendisine yiyecek ekmek vermesini istemiş. Dilencinin sözlerini duyan katı yürekli adam ona kızarak ondan hiç bir dilekçiye ekmek çıkmayacağını ve başkalarından ekmek istemesini söylemiş. Ona ekmeği başka yerde aramasını söyleyerek dilenciyi evinin kapısından kovmuş.
Adamın bu tavrı dilenciyi çok üzmüş. Diğer yandan dilenci karşılaştığı adamın neden bu kadar katı yürekli olduğunu merak etmiş. Aynı zamanda onun durumuna üzülerek şu an içinde bulunduğu zenginliği bu katı kalbe ve insanlardan kaçmaya rağmen bereketli olmayacağını düşünmüş. Ardından da dilenci orayı terk etmiş.
Dilencinin katı yürekli adamın evinden gitmesinin üzerinden yıllar yıllar geçmiş. Geçen bu zaman içinde katı yürekli zengin adam tüm servetini kaybetmiş. Hiçbir şeyi kalmayınca da sokaklara düşmüş. Kapı kapı gezerek bir lokma ekmek için dilenmeye başlamış. Zamanında hor gördüğü dilencilerin durumuna kendisi düşmüş.
Yine ekmek dilenmek için sokaklarda olduğu bir gün karşısına çok güzel bir ev çıkmış. Bu evin dışından evin sahiplerinin ne kadar zengin olduğu anlaşılıyormuş. Bir parça ekmek bulmak ümidiyle adam gördüğü bu güzel evin kapısını çalmış. Kapıyı adamın zamanında onunla çalışan hizmetçisi açmış. Hizmetçi eski patronunun halini görünce çok şaşırmış ve bunu yüksek sesle dile getirmiş. Onun nasıl bu hale geldiğini merak ettiğini sormuş.
O sırada görkemli evin sahibi duyduğu ses üzerine kapıya gelmiş ve hizmetçisine ne olduğunu sormuş. O sırada da kapısına gelen dilenciyi tanımış. Çünkü şimdiki görkemli evin sahibi yıllar önce katı yürekli zenginin kapısına gelen dilenciymiş.
Eskiden zengin olan adamın haline şaşıran eskinin dilencisi şimdinin zengini olan adam katı yürekli adam hakkında düşündüklerinin gerçekleştiğini anlamış. Ayrıca geçmişte onu hor gören adamın kaybettiklerini kendisinin kazandığını düşünmüş. Geçmişte adamın onu hor görmüş olmasına rağmen hizmetçisine kapıya gelen adamı içeri almasını ve karnını doyurarak ona iyi davranmasını söylemiş.
Hizmetçi patronunun emrine uyarak katı yürekli adamı içeri almış ve önüne lezzetli yemekler getirmiş. Adam eskiden dilenci olan adamın evinde krallar gibi karşılanmış ve karnını tıka basa doyurmuş. Eskiden hor gördüğü adamın ona yardım etmesi adamı çok etkilemiş ve yaptıklarından dolayı çok pişman olmuş. Hatasını anlayarak adamın karşısına geçmiş ve ondan özür dileyerek ona olan hakkını helal etmesini söylemiş. Ayrıca kendisinin ona olan hakkını ödemeyeceğini de belirtmiş.
Zengin adam onu affetmiş ve iki adam görkemli evde birlikte yaşamaya başlamışlar. Eskinin katı yürekli zengini eski dilenciyle yaşayarak gülmeyi ve mutlu olmayı öğrenmiş. Ayrıca insanlara yardım etmenin ve onları hor görmemenin iyi bir meziyet olduğunu öğrenmiş. Bu hikayede burada bitmiş.