Kedili Bahçe Masalı
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde uzak diyarlarda küçük bir kasaba varmış. Bu kasabada yaşlı bir teyze tek başına küçük bahçeli bir evde taşıyormuş. Mary teyzenin çocukları evlenip çok uzaklara gitmiş. eşini de bir süre önce kaybetmiş. Yalnız yaşayan Mary teyzeyi ziyaret eden halini hatırını soran tek bir kişi dahi yokmuş. Mary teyze yalnızlıktan o kadar sıkılmış ki sokaktaki kediler ile konuşmaya başlamış. Onu görenler deli sanarak daha da uzaklaşmışlar.
Mahallede oturan Pars sürekli Mary teyzeyi izliyor ve onun bu haline üzülüyordu. Pars derslerinde oldukça başarılı ve hatta okul birincisi bir çocuktu. Çok çalışkan olması sebebi ile okulda öğretmenleri tarafından çok seviliyordu. Fakat herkes ona büyük bir adammış gibi davranıyordu. Oyun oynamanın değil ders çalışmanın doğru olduğunu söylüyordu. Oysa Pars her ikisini de yapabiliyordu. Pars daha 8 yaşında derslerini ve öğretmenlerini seven, her öğrendiği bilgi ile mutlu olan bir çocuktu.
Etrafta gelişen olayları izliyor ve kimsenin görmediklerini görmeyi başarıyordu. Bir gün Mary teyzenin kedi ile konuşmalarını dinlemişti. Biliyordu bu yanlıştı. Başkalarının konuşmalarını dinlemek hiç doğru bir hareket değildi. Fakat Mary teyze biriyle değil bir kedi ile konuşuyordu. Kedi nasıl konuşabilirdi ki?
Pars bir anda şaşırdı Mary teyzeye karşılık veren onunla sohbet eden sesler duydu. Bir başkası var sandı. Mary teyzeye doğru baktı fakat yanında sadece kedi vardı. ‘Yoksa Kedi de mi konuşuyor?’ diye geçirdi aklından. Evet, o bir kediydi ve konuşabiliyordu. Mary teyze yalnız kaldığı için kimsenin onu sevmediğini düşünüyor ve çok üzülüyordu. Bu üzüntü onun kediler ile arkadaşlık kurmasını sağlamıştı. Kediler ile gel zaman git zaman ayrılmaz bir bütün olan Mary teyze onların hepsini kendi bahçesine götürerek beslemeye başladı.
Mary teyzenin evinin bahçesinde salıncaklar, kaykaylar, tahterevalliler vardı. Ama onları kimse kullanmıyordu. Kediler geldikten sonra her biri doldu, taştı. Birbirinden güzel kedilerin bulunduğu bahçe yoldan geçen her bir kişinin ilgisini çekse de herkes uzaktan bakmakla yetiniyor, kimse bahçede yaşayan kişiyi umursamıyor hatta deli diyerek kaçıyorlardı. Oysa Pars orada gizlice Mary teyze ve kedileri izliyor nasıl bir arkadaşlık kurduklarını anlamaya çalışıyordu. Mary teyze ile arkadaşlık kuran kedilerin her biri sokakta dışlanmış kimsenin görmediği ve onları beslemediği kedilerden oluşuyordu. Pars akıllı bir çocuktu. Onları izleyerek geç olmadan bunların farkına vardı.
Kedilerin de birer canlı olduğunu herkes unutmuştu. Herkes kedilerin konuşamayacağını sanıyor ve Mary teyzeyle dalga geçiyordu. Oysa kediler gerçekten konuşuyordu. Onları sokakta bir başına bırakan amcalar teyzeler duymuyordu konuşmalarını. Mary teyze gibi Pars’ta duyuyordu onları. O günden sonra Pars kendi beslenme çantasında bulunan yiyeceklerden sokak köşelerine koymaya başladı. Öğretmenlerine de bu konudan bahsetti. O saatten sonra sokakta tek bir hayvan dahi aç kalmadı. O günden sonra Pars ve arkadaşları Mary teyzeyi asla yalnız bırakmadı. Kedili bahçe ise tüm insanların merak ettiği bir yer oldu.
Siz değerli okurlarımızın yorumlarını bekliyoruz lütfen yorum yapmayı unutmayınız 🙂
Daha fazla masal okumak isterseniz Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.