Kibirli Horoz Masalı
Zamanın birinde Manto isimli bir şehir varmış. Şehir öyle bildiğimiz şehirlere benzemezmiş. Burada yaşayanların hepsi hayvanmış. Üstelik birbirlerine karşı anlayışlı ve yardımseverlermiş. Kimin başı dertte olsa hemen imdada yetişirlermiş. Ancak ne var ki Osmo adlı horoz kendini beğenmiş tavırları, kibirli halleriyle bilinirmiş ve diğer hayvanlarla muhatap olmazmış.
Osmo’nun bu halleri şehirdeki diğer hayvanların hiç hoşuna gitmiyormuş. Horozu kendi aralarına çekmek, onunla arkadaş olmak istiyorlarmış ama ne çare… Gel zaman git zaman horozun başına öyle kötü bir olay gelmiş ki bu olay onun çok büyük ders almasını sağlamış.
Mevsimlerden ilkbahar yaşanıyormuş. Her yer günlük güneşlik, kelebekler uçuşuyor, çiçekler renk renk adeta görsel şölen yaratıyormuş. Ancak iki gün sonra havanın yağmurlu olacağını öğrenmiş bütün hayvanlar. Bunu horoz Osmo’ya da demişler ama bir türlü inandıramamışlar. Aslında söylemelerinde kötü niyet yokmuş, önceden önlem alması için onu uyarmışlar. Osmo da: “Ben sizden akıl alacak kadar küçülmedim, kendi aklınızı kendinize saklayın!” demiş. Horozun bu sözleri kalp kırmış.
Gün gelmiş yağmur yağacak vakte. O gün horoz erkenden yürüyüşe çıkmış, baya da yürümüş. Geri dönüşte de gök gürültülü sağanak yağışa yakalanmış. Adımlarını hızlandırmış, koşmuş ama bu sefer de daha çok ıslanmış. Tüyleri derisine yapışmış, sırılsıklam olmuş. Islandıkça yavaş hareket etmeye başlamış. O kadar bitkin düşmüş ki olduğu yere yığılmış kalmış.
O küçümsediği hayvan arkadaşları aralarında konuşuyorlarmış. Horoz Osmo’dan bahsetmeye başlamışlar. Hayvanlardan biri horozu sabahtan beri görmediğini söylemiş. Bir diğeri de evinin ışığının epeydir yanmadığını dile getirmiş. Hepsi birden telaşlanmışlar. Hava da o kadar kötüymüş ki bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor, göz gözü görmüyormuş. Hemen apar topar hazırlanmışlar, birer şemsiye alıp dışarı çıkmışlar. Epey yürümüşler, horozun gidebileceği yerlere bakmışlar. Sonunda yolda baygın halde bulmuşlar. Hemen kucaklarına alıp taşımışlar evine.
Önce tüylerini kurutmuşlar, battaniyeye sarmışlar, sıcak içecek yapıp içirmişler. Horoz kendine gelmeye başlayınca gözleri dolmuş. O kibirli horoz gitmiş yerine uysal, duygusal bir horoz gelmiş. Zar zor sözcükler dökülmeye başlamış ağzından. Arkadaşlarını küçümseyerek hata yaptığını dile getirip hepsinden tek tek özür dilemiş. Arkadaşları da horozu affetmiş, iyileşince de arkadaşlarına mükellef bir sofra hazırlamış. Hep birlikte mutlu şekilde yaşamaya devam etmişler.
İlgili Kategorilerimiz Mutlaka İnceleyin: