Kırların Neşesi Masalı
Selma dedesine seslendi “daha yukarıya!” dedesi bu kadar yeterli olduğunu söyleyerek daha fazla sallamadı salıncağı. O yaz Selma ve dedesi çok iyi vakit geçiriyorlardı. Ailecek yazı köylerinde, yeşilliklerin arasında geçirmeye karar vermişlerdi. Selma başlarda çok tereddüt etmişti. Ne yapacaklardı bütün bir yaz orada, o da arkadaşları gibi yüzmeye gitmek ve gezmek istiyordu. Annesi köyde çok eğleneceklerinin sözünü Selma’ya yazın başında vermişti. Selma gün geçtikte annesinin neden bu kadar kendinden emince söz verdiğini anladı.
Dedesi ve anneannesinin sıcacık yuvaları Selma’yı da içine almıştı. Gündüzleri dedesiyle kırlarda geziyor. Akşam olunca doğru eve gidip acıkan karınlarını doyuruyorlardı. Anneannesi de hep onlarla olmak istiyordu ama dizlerindeki rahatsızlık buna engel oluyordu. Arada sırada onlara eşlik ediyordu. Annesi de o yaz ziyaret etmek istediği tüm akrabalarını ziyaret edip gönüllerini aldı. Hepsini ne kadar da özlediğini fark etti. Çocukluğunu birlikte geçirdiği teyzeleri amcaları hepsi çok yaşlanmıştı. Kadıncağız o yazı çok duygulu ve mutlu geçirdi.
Günlerden bir gün Selma ve dedesi yine ormanda dolaşırken kocaman bir salıncak gördüler. Salıncak çok büyüktü ve çok yukarda olduğu için salıncağa binmek Selma için çok eğlenceli göründü. Salıncağa bindi ve dedesinden onu sallamasını rica etti. Dedesi salladıkça Selma bağırıyordu “daha yukarıya!” , “daha yukarıya dedecim!”. Dedesi bu kadar yüksekliğin Selam için yeterli olduğunu düşünerek daha fazla sallamadı.
Havanın kararmaya başladığını fark eden Selam ve dedesi ormandan ayrılıp evlerinin yolunu tutmaya karar verdiler. Selma ev yolunda sürekli salıncağın ne kadar eğlenceli olduğunu dedesine anlatıp durdu. Bir anda dedesinin bakışlarını fark etti. Dedesi çok duygulanmış sanki aynı eğlenceyi Selma ile birlikte kendisi yaşamamış gibiydi. Dedesinin başka bir şeye üzüldüğünü düşünerek konuşmasını daha fazla sürdürmedi.
Eve vardıklarında durumu hemen annesine anlattı. Dedesi için çok endişelenen Selma bunun için annesinden yardım istedi. Annesi bunu dedesine açıkça kendisinin sorması gerektiğini söyledi. Akşam yemeğinden sonra bir bardak çay ile dedesinin yanına oturdu. “Dedecim bugün seni üzecek bir şey mi yaptım?” Dedesi de “Yok kızım olur mu öyle şey hiç?” diyerek karşılık verdi. Selma durumu dedesine anlatınca dedesi olanları bir bir Selma’ya anlatmaya karar verdi.
“Zamanında bizim bugün gördüğümüz salıncağın orda bir ev varmış, o evde de yaşayan ormancı bir aile. Aile geçimlerini ormancılık yaparak sürdürüp hem de orada yaşarlarmış. O salıncağı da ormancı baba oğluna yapmış. Sonra bir gün ormancı ailenin çocukları ciddi bir rahatsızlığa yakalanıp melek olmuş. Aile de o günden sonra anılarla dolu o ormanı terk etmiş. İşte kızım bugün üzülmemin nedeni buydu. Ailenin önemi ve bütün yaz ne kadar mutlu olduğumuzu düşündüm. Ailemiz kimi zaman eğlenceden, kimi zaman bir yaz tatilinden çok daha değerli” demiş.
Daha fazla masal okumak isterseniz La Fontaine Masalları kategorimizi inceleyebilirsiniz.
Bu sayfada okudugum en guzel hikayelerden biriydi.