Kırmızı Başlıklı Kız Masalı
Bir var imiş belki de yok imiş, minicik, tatlıcık, şeker mi şeker bir kız varmış. Kırmızı rengi onun gözleriyle o kadar uyumluymuş ki annesi ona kırmızı bir bere örmüş. Bu kız beresini nereye giderse gitsin kafasından çıkarmıyormuş. Bir süre sonra da herkes ona kırmızı başlıklı kız demeye başlamış.
Bu kızın bir de büyükannesi varmış. Büyükannesi ise çok hastaymış ve çok yaşlıymış. Bu yüzden kendisine yemek yapamıyormuş ve aç kalıyormuş. Kırmızı başlıklı kızın annesi bu duruma dayanamamış ve bir gün, büyükannesine götürmesi için kırmızı başlıklı kıza yemek vermiş.
Kırmızı başlıklı kız büyükannesine giderken yolda kötü kalpli bir kurt ile karşılaşmış. Kurtla konuşup ona büyükannesine doğru yol aldığını söylemiş. Kurt çok açmış ve kırmızı başlıklı kızın büyükannesini yiyip karnını doyurmayı düşünmüş.
Kırmızı başlıklı kız yavaş yürüdüğü için ve geze geze gittiği için, kötü kalpli kurt büyükannenin evine daha kırmızı başlıklı kızdan daha önce varmış. Büyükanneyi kandırıp eve girmiş ve onu yemiş. Daha sonra büyükannenin fistanlarını giymiş ve büyükannenin kılığına bürünmüş.
Bu durumdan habersiz olan kırmızı başlıklı kız büyükannesinin evine gelmiş ve zili çalmış. Kurt, sesini değiştirerek kırmızı başlıklı kıza yürüyemediğini ve eve girmesini söylemiş. Daha sonra kırmızı başlıklı kız kapının mandal çubuğunu kaldırıp eve girmiş.
Evde her zamankinden farklı bir koku varmış. Fakat kırmızı başlıklı kız bu kokuyu hiç aldırış etmeden uzun süredir görmediği büyükannesini görmek için can atıyormuş. Eve girer girmez doğrudan büyükannesinin yatak odasına doğru yönelmiş. Büyükannesinin yatağında yattığını görmüş. Yanına giderek ona yemek getirdiğini söylemek istemiş.
Tam bu sırada büyükannesinin ellerinin, burnunun, kulaklarının, ayaklarının, ellerinin ve gözlerinin her zamankinden çok büyük olduğunu fark etmiş. Büyükannesine gözlerinin neden bu kadar büyük olduğunu sormuş ve ”seni daha iyi görebilmek için” cevabını almış. Daha sonra ayaklarının neden bu kadar büyük olduğunu sormuş ve ”senin yanına daha iyi yürüyebilmek için” cevabını almış. Daha sonra burnunun neden bu kadar büyük olduğunu sormuş ve ”senin o güzel kokunu daha iyi koklayabilmek için” cevabını almış. Daha sonra ellerinin neden bu kadar büyük olduğunu sormuş ve bu sefer ”seni daha iyi yakalayabilmek için” cevabını almış.
Tam bu sırada kırmızı başlıklı kız, yatakta yatan kişinin büyükannesi değil kurt olduğunu fark etmiş. Bir anda dışarı çıkmış ve o anda bir asker ile karşılaşmış. Askerden yardım istemiş ve kurdu öldürmesi gerektiğini ve eğer kurdu öldürmezse kendisini yiyeceğini söylemiş. Asker çok iyi kalpli birisiymiş ve kırmızı başlıklı kıza yardım edeceğini söylemiş. Asker ve kırmızı başlıklı kız birlikte büyükannesinin evine gitmişler. Kurt kapının arkasında bekliyormuş ve onların sesini duymuş. Fakat yine de asker silahını çekerek kurdu öldürmüş. Elini kurdun ağzına sokarak kırmızı başlıklı kızın büyükannesini çıkarmış. Böylelikle hem kırmızı başlıklı kız hem de büyükannesi kurtulmuş ve sonsuza dek mutlu mesut bir şekilde yaşamışlar.