Kırmızı Mantarlar Masalı
Bir zamanlar karlarla kaplı büyük bir ülkede güçlü bir hükümdar yaşarmış. Bu kral güçlü ve kudretli olsa da insanlara hiç güveni yokmuş. Güveneceği bir danışmanı olmasını çok istemiş. Bu yüzden ülkesinde bir yarışma düzenleneceğini duyurmuş.
- Halkımın içinden kim, yüksek dağdaki donmuş şelalenin altında yetişen, kırmızı mantarlardan getirirse ona bir kese altın ödül vereceğim ve onu danışmanım yapacağım ” demiş.
İnsanlar kralın bu isteğine anlam verememişler. Ülkenin dört bir yanı kırmızı mantarlarla kaplıymış. Karlarla kaplı yüksek dağdaki donmuş şelale çok uzaktaymış. Kış günü oraya gitmek neredeyse imkansızmış.
Yine de şansını denemek isteyen bazı insanlar yola koyulmuşlar. Kimisi yarı yolda soğuk hava şartları yüzünden pes edip yol kenarındaki mantarları krala götürmüş. Kral istediği mantarların bu mantarlar olmadığını hemen anlamış ve kabul etmemiş. Kimi insanlar azmetmiş dağa çıkmaya karar vermişler. Ancak onlar da yarı yolda dönmek zorunda kalmış.
Krala gelip bu yolun imkansız olduğunu, bu arzusunu yerine getirmenin çok zor olduğunu söylemişler.
Aradan epey zaman geçmiş ülkede oraya gitmeyi denemeyen kimse kalmamış. Hepsi de yarı yoldan geri dönmüş.
Kral askerlerine dönmeyen kişi kalıp kalmadığını sormuş.
Askerleri,
- Majesteleri ülkede bir kişi hariç diğer halkınızdan herkes bu yoldan geri döndü” demiş.
Kral askerine sormuş.
- Demek bir kişi hala yolda. Peki kim bu kişi? demiş.
- Ormanda küçük bir kulübede yalnız yaşayan genç bir delikanlı henüz bu yoldan geriye dönmedi. Ancak oraya çıkmak imkansız, yakında o da geri döner” demiş.
Aradan birkaç gün geçmiş ancak gençten hiç haber yokmuş. Ülkedeki tüm insanlar bu genci konuşmaya başlamış.
- Kesin yolda başına bir şey geldi. Yoksa şimdiye kadar dönmüş olmalıydı” demişler.
Hiç kimse donmuş şelaleye ulaşabileceğini ihtimal dahi vermemiş.
Aradan birkaç gün geçince bir delikanlı elindeki kırmızı mantarlarla kralın yanına gelmiş.
Onu böyle gören halk,
- Kesin yolda bulduğu mantarlardan getirmiştir. Oraya çıkmak çok zor” demişler.
Genç delikanlı bulduğu mantarları krala uzatmış.
- İşte majesteleri benden istediğiniz kırmızı mantarlar bunlar” demiş.
Sonra genç delikanlı sırtındaki çuvalı indirip konuşmaya devam etmiş.
- Kralım bu çuvalı donmuş şelalenin yanında buldum. İçi elmaslarla doluydu. Size ait olabileceğini düşünüp getirdim” demiş.
Kral gencin dürüstlüğüne hayran kalmış. Elmaslara dokunmadan getiren, aradığı danışmanını bulan kral mutlu olmuş.
- Bu çuvaldaki elmasların hepsi senin. Dürüstlüğünle yarışmayı sen kazandın. Bundan sonra danışmanım sensin” demiş.
Halkta bu dürüst gençten kendisine ders çıkartmış.
O günden sonra kral, genç delikanlı ve halk barış içinde yaşamış.
Daha Fazla Çocuk Masalları İçin Eğitici Masallar Kategorimizi Ziyaret Ediniz.