Kıskanç Kedi Şita Masalı
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde çok uzak diyarın birinde küçük bir evde bir aile yaşarmış. Bu ailenin henüz 2 yaşında bir kızı ve bir de Şita adında bir kedisi varmış. Şita bembeyaz kar gibi bir kediymiş. Küçük kız Burcu Şita’yı çok sever ve hatta bazı geceler beraber uyurlarmış. Yemek yerken dahi ufak bir sandalyede onlara eşlik eden Şita evin çocuğu gibi olmuş. Şita yemeklere yardım eder ve akşam olunca Burcu’ya masallar anlatırmış.
Burcu bu masallar eşliğinde uyuyakalır ve çok güzel rüyalar görürmüş. Gün geçtikçe aralarındaki bağ çok daha kuvvetlenmeye başlamış. Burcu her sabah uyandığında Şita’yı öper ve güne mutlu bir şekilde başlarmış. Burcu’nun anne ve babası çalışmaya başlamış. Burcu evde tek kalmasın diye de onu bir okula yazdırmışlar. Burcu okula gideceğine seviniyor olsa da Şita’dan ayrı kalacağını düşündüğünde çok üzülüyormuş. Okula başlayan Burcu çok güzel etkinliklere katılıyor, resim yapmayı öğreniyor, halk oyunlarına katılıyormuş. Öğrendiklerini evde Şita ile paylaşan Burcu, onun resimlerini yapmaya çalışıyor bazen de Şita ile halay çekiyormuş.
Satranç da öğrenen Burcu çok başarılı olması sebebiyle olimpiyatlara hazırlanmaya başlamış. Bu yolda Şita’nın onun için çok büyük destekleri olmuş. Şita ile sürekli satranç oynamaya başlayan Burcu daha da başarılı olmayı başarmış ve olimpiyatlarda birinci olmuş. Burcu kazandığı madalyayı ise boynunda büyük bir sevinçle taşıyarak koşuyor, oynuyor ve sürekli Şita’ya sarılıyormuş. Bir süre sonra Burcu’nun ailesine yeni bir üye daha katılmış. Ailenin yeni çocuğu olan minik Ege tüm dikkatleri üzerine topluyor ve Burcu ile kedi Şita bu durumu çok kıskanıyormuş. Aile Burcu ve Şita’yı ihmal etmese dahi bu durum onları çok rahatsız ediyor ve minik Ege’yi aralarında istemiyorlarmış. Burcu bir gün annesine ;
“Ege benim kardeşim değil. Siz sadece onunla ilgileniyorsunuz.” Demiş. Anne bu durumun üzerine çok şaşırmış. Oysa o Burcu, Ege ve Şita’yı çok seviyormuş. Şita ise Ege’nin yatağına gidiyor onu yatırmak istemiyor ve hatta onun yatağına çişini yapıyormuş. Oysa Şita hiç bir zaman evde ortalığa çişini yapmazmış. Hatta Burcu’ya tuvalet eğitimini dahi Şita vermiş. Şimdi ne oldu da böyle yapar oldu diye düşünmeye başlamış aile.
Gün geçtikçe Burcu’nun okuldaki başarısı düşüyor, öğretmenleri ailesini sürekli okula çağırıyormuş. Bu durum karşısında üzülen aile bir gün Burcu ve Şita ile konuşma kararı almış. Şita onlara karşı çok hırçın davranıyor ve artık yemek masasına dahi oturmuyormuş. Akşam yemeği vaktinde aile Şita ve Burcu’nun masaya oturması gerektiğini ve bir şeyler konuşmak istediğini söylemiş. Zorla masaya gelen ikili;
“Bizimle ne konuşabilirsin ki? Git Ege ile ilgilen. Sen bizi artık sevmiyorsun.” Demiş.
Aile;
“ Ben sizleri çok seviyorum. Ama Ege daha çok küçük. Sizleri anlamıyor. Oysa o da sizi çok seviyor. “ deyince Şita ve Burcu çok şaşırmış.
Ege’yi sevmeye ve hatta onunla çok daha yakından ilgilenmeye başlamışlar. Aradan yıllar geçmiş Ege, ablası Burcu ve Şita herkese örnek olacak kardeşlikleri ile mutlu bir yaşam sürmüşler.
Siz değerli okurlarımızın yorumlarını bekliyoruz lütfen yorum yapmayı unutmayınız 🙂
Daha fazla masal okumak isterseniz Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.