Kitapları Hiç Sevmeyen Sincabın Değişimi

Bir varmış bir yokmuş, gün geceyi kovalarken, bilginle cahil birbirine karışmış. Köyün birinde, kitap okumayı çok seven bir domuzcuk varmış. Bu domuzcuk günlerce, gecelerce kitap okumaktan usanmazmış. Öğrendiklerini hayvan dostlarıyla paylaşmaktan da pek hoşlanırmış. Okuduklarını dostlarıyla paylaştığında, hem kendi hem de dostları çok memnun olurmuş bu durumdan. Hatta okudukları kitap elde ele dolaşır ve herkesi mutlu edermiş. Herkes sıradaki kitabı okuduğunda, kitap üzerinde herkes fikrini söyler ve böylece güzel bir cümbüş olurmuş.

Herkes o kadar memnunmuş ki bu kitap okuma deneyiminden, domuzcuğa minnettar olduklarını her seferinde söylerlermiş. Yalnız bir tek sincap hiç sevememiş kitap okumayı. Kitap sırası ona geldiğinde okumaktan kaçınır ve asla okumaya yanaşmazmış. Domuzcuk kitap okumanın öneminden ne kadar bahsetse de kesinlikle sincabı buna ikna edememiş.

Bu okuma buluşmalarına bir tek katılmayan, elbette sincap olmuş. Her çağrıldığında ya hasta olduğunu ya da bir işinin çıktığını söylermiş. Böylece hep bir bahaneyle kitap okumadığı gibi, tartışmalara da katılmayı reddetmiş. Bu iş öylece gittikçe, artık dostları tarafından aranmamaya başlamış.

Sincap bir gün, kitap okumayı sevmeyen, onu kitap okumak için zorlamayan bir arkadaş grubuna katılmayı düşünmüş. Ormanda gezinmiş gezinmiş ve en sonunda kendi gibi bir sincap grubuyla tanışmış. Ormandaki diğer arkadaşlarını da artık hayatından çıkarmaya karar vermiş. Böyle olunca yeni sincap arkadaşlarıyla daha fazla vakit geçirmeye başlamış.

Başlamış ama gördükleri yine onu zorluyormuş. Gruptaki sincaplar her hafta başka bir kitaptan bahsediyor ve bu kitaplar üzerine konuşuyorlarmış. Böylece daha güzel konuşuyorlar ve daha mutlu bir hayat yaşıyorlarmış. Her hafta öğrendikleri yeni kelimeleri birbirilerine söylüyorlar ve çok kelimeyi böyle öğreniyorlarmış. Kitaplarla araları hiç iyi olmayan sincap, buraya da kendini ait hissedememiş.

Artık nasıl yaşayacağını bilmeyen, yalnız ve çaresiz biri olarak görüyormuş kendini. Böyle gördükçe pişmanlığı daha fazla artıyormuş. Kendini bir arkadaş topluluğuna ait hissetme isteği, günden güne daha fazla ağır gelmiş. Böyle olunca artık aklını başına toplamanın zamanı geldiğini de fark etmiş. Hem kitap okumak o kadar sıkıcı bir şey değilmiş ki…Aksine dostları hep çok eğleniyorlarmış okurken.

Domuzcuğa gidip, kendisine uygun kitap olup olmadığını sormuş çekine çekine. Domuzcuk bu tekliften çok memnun olmuş. Hemen onun sevebileceği bir kitabını getirmiş. Sincap kitabı almış. O günden sonra elinden bırakamamış. Nasıl güzel yerlere gitmiş kitapla, nasıl güzel dostlarla karşılaşmış oturduğu yerden. Bu kitap okuma olayını çok sevmeye başlamış. O günden sonra adı kitap kurdu sincaba çıkmış.

Masalcı Baba

Çocukların hayatını daha eğlenceli bir hale getirmek ve gelişimlerine katkıda bulunmak için size masal sitemizi açtık keyifli okumalar :)

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu