Küçüklükten Gelen Arkadaşlık Masalı
“Defne! Uyansana kızım.” diyen annemin sesiyle uyandım bu sabah yine. Zar zor açtığım gözlerimle anneme uyandığımı söyledim. Yataktan kalkıp yüzümü yıkamak için lavaboya gittim. Lavaboda ki işim bitince kahvaltı için annem ve babamın yanına mutfağa gittim. Sofra çoktan hazırdı.
Onlara günaydın dedikten sonra sofraya oturdum. Sohbet ederek kahvaltımızı yaptık. Annem “Havin gelecek mi? Diye sordu. Hafta sonu olduğu için Havin bize gelecekti kahve içmeye. Tamamen aklımdan çıkmıştı.
Anneme “Aramayı unuttum. Gelecekti ama bilmiyorum şu an arayıp sorayım. Eline sağlık annecim.” diyerek masadan kalktım. Babama da afiyet olsun dedikten sonra odama geçtim. Telefonu bulup Havini aradım hemen. Onun da geleceğini kesinleştirdikten sonra odamı toplamaya koyuldum.
Tam odayı toplamam bittiğinde kapı çaldı. Annem “Defne kapıya baksana Havin gelmiştir.” dedi. Koşa koşa kapıyı açtım. Havin bütün hafta anneannesinin yanında, köyde, kaldığı için çok özlemiştim. Kapıyı açar açmaz sarıldık. “Ya çok özlemişim.” dedi Havin. Bende öyle diyerek ayrıldık ve içeri davet ettim onu.
Havin anneme selam vermek için mutfağa uğradıktan sonra odama geçtik. Yatağa oturup karşıma geçmesini bekledim. O da oturunca birden gülmeye başladı. Ne olduğunu anladım ama bir şey çaktırmadım. Birden söze girdi. “Defne Emir geliyormuş. Teyzem aradı yarın akşam burada olurlarmış.”
Tam da tahmin ettiğim şeyi söylemişti. Emir Havin’in kuzeni ve benimde çok yakın bir arkadaşım.
Küçüklükten beri hep aynı apartmanda oturuyorduk fakat Emirler taşınmak zorunda kalmıştı, farklı bir şehire. Buna rağmen sık sık gelip Havinler de kalıyorlardı.
Zamanın nasıl geçtiğini anlamadan 2 saat sohbet etmiştik. Aynı zamanda kahve içip bir şeyler de atıştırmıştık. Havin’in annesi aradığında saatin geç olduğunu fark ettik ve Havin evine gitmek zorunda kaldı.
Bir sonraki gün;
Sabah erkenden uyanmıştım çünkü Emiri birlikte karşılamak istiyorduk. Hazırlanıp Havinlere gittim. Gittiğimde Havin ve annesi Tülay Teyze yiyecek bir şeyler hazırlamıştı.
Emir’i arayıp ne zaman geleceklerini öğrendik. Bir saate orada oluruz dediği için sabırsızlanmaya başlamıştık.
Oturmuş sohbet ederken kapı çaldı. Heyecanla kapıya gittik ve açtığımızda Emir kapıda ayakkabılarını çıkarıyordu. İçeri girdiklerinde üçümüz sıkı sıkı sarıldık. Emir’i gerçekten çok özlemiştik. Tülay teyze de kardeşiyle sarıldıktan sonra salona geçtiler.
Biz ise Havin’in odasına geçtik. 1 saate yakın sohbet ettikten sonra Emir “Benim karnı acıktı ya. Teyzem yapıştır yine güzel yemeklerinden hadi gidelim.” dedi. Hep birlikte salona geçtik.
Tülay teyzeye acıktığımızı söyleyince bize birer tabak hazırladı. Yemekten sonra sıkıldığımız için küçükken asla çıkmadığımız, annelerimizin zorla eve çağırdığı parkta gitmeye karar verdik.
Tülay teyzeye haber verip evden çıktık. Parka giden yolda da uzun uzun sohbet etmiştik. Emir okulunu, orada olan bitenleri anlattı. Sıra bize geçtiğinde tanıdığı herkes hakkında bir şeyler anlattık. Sonunda parka vardığımızda oradaki banka oturup diğer arkadaşlarımızı çağırdık.
On beş dakika sonra herkes yanımızdaydı. Herkes Emir’i en az bizim kadar özlemişti. Akşama kadar orada sohbet edip, gülüp eğlenerek vakit geçirdik.
Eskiden olduğu gibi akşam ezanıyla birlikte hepimizin ailesi teker teker arayınca evlere dağıldık. Emir bir hafta daha burada duracağını söyleyince her güne bir aktivite ayırmaya karar verdik. Bol bol hasret giderebileceğimize emin olunca evlere ayrıldık.
Siz değerli okurlarımızın yorumlarını bekliyoruz lütfen yorum yapmayı unutmayınız 🙂
Daha fazla masal okumak isterseniz Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.