Kurbağa Masalı
Günlerden bir gün küçük bir çocuk vardı. Annesi her gün batımına doğru ona bir tas süt ve bir dilim ekmek verirdi. Çocukta sütü ve ekmeği yemek için bahçede oturuldu.
Ekmeğini sütüne bandırıp yerken, duvardaki çatlaktan bir kurbağa başını uzatıp çocukla beraber yerdi. Bu çocuğun çok hoşuna giderdi. Kurbağa ile yemeğini paylaşmayı severdi. Ver akşam üzeri kurbağa ile paylaşırdı süt ve ekmeğini.
Çocuk yine bir gün süt ve ekmeğini alıp bahçede oturunca, kurbağanın gelmediğini gördü. Bekledi ama kurbağa gelmedi. Daha fazla dayandı ve kurbağa seslendi;
Kurbağacık, gebene
Şimdi geliyorum desene
Bir kase süt getirdim baksana
Ekmeğini de abana
Aniden kurbağa duvardan belirdi ve sütü keyifle yedi. Yemeğini paylaşan çocuğa hediye olarak altından oyuncaklar, pahalı taşlar ve inciler verdi.
Ama kurbağa kasedeki sütü içip, ekmeğe dokunmadı. Çocuk elindeki kaşıkla kurbağaya dokunup “ekmekte ye” dedi.
Çocuğun kendi kendine konuştuğunu duyan annesi, eline aldığı odun parçası ile kurbağaya vurarak oracıkta öldürdü.
Annesi kurbağayı öldürdükten sonra, o sağlıklı çocuk zayıflamaya, al al yanakları solmaya başladı. Kurbağa ile yemeğini paylaşan sağlıklı çocuk her gün giderek eriyordu.
Uğursuzluk getiren Puhu kuşu o akşam ötmeye başladı. Kızılgerdan kuşu ağaçlardan topladığı yapraklardan çelenk yaptı; Ardından da çocuk hayatını kaybetti.
II
Annesiz ve babasız kız çocuğu kalenin duvarında oturmuş ip örmekteydi. Kalenin duvarından bir kurbağa çıkı verdi. Annesiz babasız kız kurbağayı görünce boynuna doladığı mavi ipek fuları çıkarıp duvarın üstüne serdi. Bu kurbağanın çok hoşuna gitti ve fuların üstünde sevinçten hoplayıp zıpladı.
Biraz zaman geçince kurbağa geri geldi. Kendisiyle getirdiği tacı fuların üstüne bırakıp gitti. Küçük kız o tacı alıp saçlarının üzerine koydu. Tac pas parlak ve altından işlenmişti.
Biraz zaman geçince kurbağa ortaya çıkıverdi; ama baktı küçük kızın fularının üstünde taç yok ve buna çok üzüldü. Üzüntüden başını kalenin duvarına vurmaya başladı. Durmadan vurdu. Vurmaya devam etti. Sonra giderek halsizleşti ve en sonunda dayanamadı ve kalenin duvarının dibinde öldü.
Eğer küçük kız taca dokunmasa, tac fularının üstünde kalsaydı, kurbağa ona daha birçok değerli eşya ve hediye getirecekti.
III
Bağırdı kurbağa: Vrak, Vrak
Çocuk karşılık verdi: Uyuşukluğu bırak
Ve kurbağa aniden belirdi.
Çocuk, kız kardeşine dedi ki ”kırmızı çoraplarımı gördün mü?”
Kurbağa yanıtladı;” Ben görmedim. Sen de mi görmedin? Vah vah”