Matador Henri ve Boğanın Hikayesi
Çok uzak diyarlardan birinde yüzyıllardır devam eden bir gelenek varmış. Halk her sene yapılan boğa güreşlerini sabırsızlıkla beklermiş. Büyük bir arenada binlerce insan izlerken arenaya çıkan boğayla matador arasında aslında hiç de adil olmayan bir dövüş yaşanıyormuş. Matador elindeki mızraklar ile boğayı öldürüyormuş. Bu sonu hiç değişmeyen mücadeleyi kalabalık halk ise büyük bir keyifle izliyormuş.
İzleyiciler arasında ülkenin en ünlü matadorunun oğlu olan Henri de varmış. Kısa zamanda büyümek ve tıpkı babası gibi ünlü bir matador olmak istiyormuş. En çok sevdiği şey babası ile boğaların yanına gitmek ve onları izlemekmiş.
Babası ile boğaları görmeye gittikleri günlerden birinde Henri orda bir boğa yavrusu görmüş. Öyle sevimliymiş ki bu boğa yavrusu, Henri onu çok sevmiş. Artık her gittiğinde onunla oyunlar oynuyormuş ve birlikte çok eğleniyorlarmış. Aradan yıllar geçmiş Henri artık büyümüş ve bir delikanlı olmuş. Artık kendini matador olmak için hazır hissediyormuş. Gizlice babasının matador kıyafetlerini giyiyor ve aynada kendisine bakarak ne kadar çok yakıştığını düşünüyormuş.
Bir gün babası Henri’nin yanına gelmiş ve: “Bu sene boğa güreşinde benim yerime sen arenaya çıkacaksın.” demiş. Bu sözler Henri’yi çok heyecanlandırmış.
Boğa güreşinin yapılacağı gün geldiğinde artık heyecanı doruktaymış. Arenaya gitmiş ve şık matador kıyafetini giymiş. Gerçekten de çok yakışıklı olmuş ve o arenaya çıktığında bütün gözler üstündeymiş. Bütün topluluk hep bir ağızdan “Henri, Henri!” diye tempo tutuyormuş.
Henri daha çok heyecanlanmış ve boğa ile güreşmek üzere arenaya çıkmış. Çıktığı anda ise boğa ile göz göze gelmişler. Henri gördüğüne inanamıyormuş, çünkü karşısındaki boğa çocukluğunda birlikte oyunlar oynadığı ve çok sevdiği boğaymış. Elbette boğa da Henri’yi tanımış ve ona, bana bunu nasıl yaparsın dercesine bakıyormuş.
Henri görevini yerine getirmek üzere boğaya doğru hamle yapmış. Ama boğa ona saldırmamış ve ondan gelen saldırılardan da korunmaya çalışmıyormuş. Bu durum Henri’yi çok etkilemiş ve yaptığından pişman olmuş. Elindeki mızrağı bırakmış ve boğanın yanına giderek onun boynuna sarılmış. Ona şaşırmış şekilde bakan kalabalığa doğru dönmüş ve: “Yeter artık bitsin bu vahşet! Boğalar da bizim gibi canlılar ve onları bu şekilde öldürmeye hakkımız yok, artık boğa güreşleri bitmeli!” demiş. Onun bu sözleri halkın bakış açısını değiştirmiş ve artık boğa güreşleri bir daha hiç yapılmamış.
İlgili Kategorilerimiz Mutlaka İnceleyin:
