Minik Kelebek Masalı
Hayvanların arkadaş gibi yaşadığı, ağaçların rengarenk olduğu koca bir ormanın içinde koca gövdeli bir Çınar ağacı varmış. Bu çınar ağacı adeta ormandakilerin dedesi gibiydi. Kuşların, böceklerin, sincapların, tavşanların ve bütün hayvanların sığındığı koca dağ gibi dururdu Çınar ağacı.
Çınar ağacı her hayvanın en sevdiği arkadaşı ve yuvasıydı. Bazı hayvanlara annelik bazılarına yoldaşlık yapardı. Başı derde giren bir hayvan oldu mu hemen koca çınara sığınırlardı. Dertleri oldu mu koca Çınar bir çözüm bulurdu. Nede olsa koca çınar 150 yaşındaydı.
Çınar ağacının ondan habersiz küçük bir misafiri vardı küçük bir tırtıldı. Küçük tırtıl kozasının içinde büyümeye çalışan minik bir böcekti. Kozanın içinde büyüdükçe yavaş yavaş çıkmaya başlıyordu. Büyüdüğünde vücut hatlarını tamamladıktan sonra, kozayı yavaş yavaş delmeyi becerip ve dışarı çıkmayı başaracaktı.
Başı az bir şey kozadan çıktı:’’ Aman Allah’ım, burası dışarısı mı? Kozanın dışı mı? Ben bu dünyada nasıl yaparım ne yaparım tek başıma?”
Koca Çınar, minik tırtılın ufak ufak seslerini duyar ona yardım etmeye çalışır, onunla konuşur: ’Merhaba minik misafirim hoş geldin.’’ Minik tırtıl sesin nereden geldiğini anlayamaz, kozadan başını biraz daha çıkarır: “ Kim benimle konuşuyor?” der.
Koca çınar:’’ Benim, Çınar. Benden korkma, ben herkesin hem yuvasıyım hem de arkadaşıyım. Seni burada korurum. Sakın korkma.’’ Der.
Minik tırtıl çok sabırsızmış, bir an evvel kozayı yırtıp uçup gitmek istiyormuş. Çınar ağacı, bu işte uzman olduğu için minik tırtılı uyarmış. “Minik tırtıl sakın acele etme. Yavaş yavaş kozanı parçalayarak kendiliğinden çıkacaksın. Daha kanatların çok küçük, daha kendini tamamlayamadın. Ben seni yapraklarımla korurum. Sakın kimseden korkma. Sadece sabretmelisin.’’
Ama minik tırtıl koca Çınar’ı dinlemiyordu. Olabildiğince kozalağı parçalamak istiyordu. Koca Çınar bir kez daha minik tırtılı uyardı.’’ Erken çıkarsan kanatların minik kalır ve uçamazsın. Bir tırtıl olarak kalırsın, kelebek olamazsın. Sabredersen, zamanında yavaş yavaş çıkarsan çok güzel kanatların kocaman rengarenk bir kelebeğe dönüşürsün ve özgürce bütün ağaçları uçabilirsin. Çiçeklere konabilirsin. Ama sabretmezsen, kozanı zorla yırtarsan küçük kanatların olur ve istediğin gibi uçamazsın.’’ der. ‘’Koza senin gelişimine sebep oluyor.” der.
Minik tırtıl koca Çınar’ı dinlemedi. Zorla da olsa bir dala yaslayarak kozayı parçaladı ve minik kelebek olarak dışarı çıktı. Fakat kanatları kırış kırıştı. Küçücüktü, kanatlarını çırpmak istiyordu fakat uçamıyordu. Çok üzgündü, kozayı yırtılmıştı bir kere bir daha onarılamazdı. Koca Çınar’da ona çok üzüldü’’ beni neden dinlemedin. Ben Yüzyıllardır bu ormandayım. Nice misafirlerim geldi, gitti. Senin gibi nice kelebekleri tırtıllara ev sahipliği yaptım. Ama sen beni dinlemedin, bir daha özgürce uçamayacaksın. Sabırsızlığın cezasını çekeceksin. ’diyerek küçük tırtılın dersini verdi. Ama yine de onu yapraklarıyla koruyacağına söz verdi.
Siz değerli okurlarımızın yorumlarını bekliyoruz lütfen yorum yapmayı unutmayınız
Daha fazla masal okumak isterseniz Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.