Pastacı Suşi Masalı

Bir varmış bir yokmuş. Gökkuşağı ormanın da yetenekli sevimli güler yüzlü yardımsever bir Bayan Suşi varmış. Arkadaşları tarafından çok seviliyormuş. Suşinin turuncu renkte havuca benzer çok şirin ve tertemiz bir evi varmış. Suşi pasta yapmayı çok severmiş.

Bazen yapar arkadaşlarıyla paylaşırmış bazen de yapar kasaba da pazarda satarmış. En güzel en mis kurabiyeler Suşideymiş. Parası olmayan akıllı bıdıklara da öylesine kurabiye verirmiş.

Ama son zamanlarda yolunda gitmeyen bir şeyler olmuş. Suşi kurabiyelerini yapıp içeri dinlenmeye gidince, kurabiyeleri eksiliyormuş. Bu durum Suşinin hiç hoşuna gitmemiş. Hırsıza ders vermeye karar vermiş. Ve hazırlıklara başlamış.

Şimdiye kadar yaptığı pastaların en güzelini en gösterişli olanını yapmaya başlamış. Ve kocaman rengarenk bir mum koymuş pastanın en üstüne. Pastanın bütün gizemi de bu mumdaymış.

Suşi pastayı bitirdikten sonra yola koyulmuş sepeti de oldukça süsleyip göze çarpmasını sağlamış. Daha orman yolunda yürümeye başlamış sepetle beraber. Ve kendi kendine” ne de olsa hırsız bu sepeti görecek ve yaptığım büyük plan ona büyük bir ders olacak” diye diye yürümeye devam etmiş.

Hırsız tilki, Suşi Hanımın peşine düşmüş pastanın kokusu beynine kadar gidiyormuş. Karnı açlıktan gurur gurur gurulduyormuş. Ve sinsi bir şekilde Suşi Hanıma yaklaşmaya başlamış.

Hırsızlık kötü bir şey. Hiç kimsenin eşyasını izinsiz almamalıyız. Bunun kesinlikle bir mazereti yoktur ve her kötülüğün mutlaka bir cezası olur.

Hırsız tilki uygun bir zamanı kollamaya başlamış. Suşi hanım tilkiyi fark etmiş ama görmemezlikten gelmiş. Tilki sepeti yakalar yakalamaz hızla koşup ormanın içine doğru sepetle beraber kaçmış.

Suşi Hanım;

“Başına gelenleri görünce bir daha hırsızlık ne demekmiş anlayacaksın” demiş.

Kendini kurnaz sanan hırsız tilki, bir ağacın altında oturup sepeti açmaya başlamış. Ve o gösterişli mumu görmüş ve onu da pastanın üzerine koymuş. Suşi hanım ise onu gizliden izliyormuş.

Büyük bir zevkle mumu yakan tilki “boooom “diye bir sesle kendini ağaçların üstünde bulmuş yüzü gözü ağzının çevresi pasta kremasıyla dolmuş.

Suşi hanım gizlendiği yerden çıkmış ve kahkaha atmış. “Oh olsun! sana aç göz tilki. Başkasının malına göz dikmek, kötü bir şey hele ki çalmak daha kötü. Hiçbir suç cezasız kalmaz. Sende cezanı anladın mı?”

Tilki çok utanmış ve yaptığından pişman olmuş. Suşi hanımdan özür dilemiş.

“Bir daha böyle bir şey yapmayacağım lütfen beni affeder misiniz.” Suşi Hanım tilkinin ders aldığını anlayarak onu affetmiş. Hatta arada kasabaya giderken birer kurabiye de tilki ye vermeyi ihmal etmezmiş.”

Tilki kardeş eğer canın çektiğinde benden isteseydin ben mutlaka sana da verirdim buna inan. Eğer canının istediği bir şey olursa ya satın alırsın paran da yoksa rica edip istemelisin” demiş.

Siz değerli okurlarımızın yorumlarını bekliyoruz lütfen yorum yapmayı unutmayınız 🙂
Daha fazla masal okumak isterseniz Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Masalcı Baba

Çocukların hayatını daha eğlenceli bir hale getirmek ve gelişimlerine katkıda bulunmak için size masal sitemizi açtık keyifli okumalar :)

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. Her gün bir masal istiyorum. Her gece sayfayı açıyorum ve aşağılarda aramadan ilk masal (yeni masal) olarak okuyorum.
    Emeklerinize sağlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu