Prenses Karınca Masalı

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde uzak diyarların birinde yaşayan bir prenses varmış. Prenses Sophia birçok insanın hayalini kurduğu güzelliğe sahipmiş. Üstelik koskoca bir sarayda yaşıyor ve dilediği her şey önüne geliyormuş.

Halkın genç kızları ona imrenerek bakıyor ve onun sahip olduğu hayatı yaşamak istiyorlarmış. Fakat Sophia çok mutsuzmuş. Çünkü o bu sarayda doğmuş ve büyümüş dışarıdaki zorluklardan bir haber yaşamına devam ediyormuş.

Bölgede küçük ahşap evde yaşlı bir amca yaşarmış. Bu amca ona gelenlerin bir dileğini yerine getirebilirmiş. Pek çok insan onu ziyarete gider ve oradan mutlu bir şekilde ayrılırlarmış. Sophia bir gün oraya gitmek için evden ayrılmış.

Zira bulunduğu yaşamdan çok sıkılmış ve bunalmış mutluluğun çarelerini aramak için yola koyulmuş. Bu küçük ahşap eve vardığında ise orada kimseyi bulamayarak sarayına geri dönmüş.

Yaşlı adam o sıralarda ufak bir gezintiye çıkmış. Bu sebeple ise gidenler onu evde bulamamış. Prensesin geldiğini söyleyen kişiler üzerine prensese haber göndererek onu ağırlamak istediğini söylemiş.

 Sophia bunun üzerine sevinç içerisinde yaşlı adamın yanına gitmiş. Yaşlı adam onu kapıda karşılamış. Sophia bir anda konuya girivermiş.

“Sen insanların bir dileklerini gerçekleştiriyormuşsun. Buradan çıkan birçok insan mutlu olarak uzaklaşıyor. Şanın her yerde duyuluyor. Benim de senden bir isteğim olacak” demiş.

Bunun üzerine yaşlı adam;

“Buyur prenses. Ne dilersen dile benden. Yerine getiririm fakat dilek hakkın yalnızca bir tanedir.”

Prenses;

“Herkes benim yerime o sarayda yaşamak istiyor. Fakat ben çok mutsuzum. Bazen hizmetlilere dahi özendiğim zamanlar oluyor. Onların kahkaha seslerini duydukça keşke bende böyle olabilsem diyorum.” der.

 Yaşlı Adam;

“Tam olarak bende istediğin şey nedir?” diye sorar.

Prenses Sophia;

“Bir karınca bile benden daha mutludur. Karınca olmak istiyorum der.”

Oracıkta prenses bir karıncaya dönüşüverir. Dünya gözünde o kadar büyümüştür ki hiçbir şekilde attığı adımlar sonucu ilerleyemediğini düşünür. Saraya gitmek istese de bunu o zorlu yolda nasıl gerçekleştireceğini bilemez.

Gene de yavaş yavaş sarayın yolunu alır. Annem ve babam beni merak etmiştir. Çok geç oldu saat ne yapacağım diye söylenerek ilerleyen prenses günler geceler geçse de saraya ulaşamaz. En sonunda saraya ulaştığında ise anne ve babasının çok yaşlandığını görerek şaşırır.

Onlara sarılmak istese dahi evdekiler onun varlığını bile fark edemezler. Prenses bağırsa da sesini asla duyuramaz. O küçücük bedeni yorgun düşer ve oracıkta uyuyakalır. Ne olursa olsun insan ne kadar kendini mutsuz hissederse hissetsin ailesinin yanı ona en huzur veren yerdir aslında.

Bunun farkına varan prenses tekrar eski haline dönmek istemiş olsa da bu mümkün değildir. Sadece bir dilek hakkı olan prenses bunu kullanmıştır. O da ne? Prenses uykusundan uyanır ve aslında bunların birer rüyadan ibaret olduğunu görerek çok sevinir.

Prenses karınca olmamış ve hatta ailesi de hiç yaşlanmamıştır. O günden sonra mutlu olmak için farklı biri olmaya gerek olmadığını bulunduğu yerin huzurun tam kendisi olduğunu bilerek yaşamına büyük bir sevinç ile devam eder.

Siz değerli okurlarımızın yorumlarını bekliyoruz lütfen yorum yapmayı unutmayınız 🙂
Daha fazla masal okumak isterseniz Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Masalcı Baba

Çocukların hayatını daha eğlenceli bir hale getirmek ve gelişimlerine katkıda bulunmak için size masal sitemizi açtık keyifli okumalar :)

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu