Tavşan ile Kelebek Masalı
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; pireler berber, develer tellal iken bir tavşan ile bir kelebek varmış. Kelebek günlerden bir gün uçup uçup duruyormuş. Ormanları, evleri, kasabaları özgürce geziyormuş. Tam ormanda uçarken çalılıkların arasında bir tavşanı görmüş. Tavşan, miskin miskin ağlamaklı bir modda oturuyormuş. Kelebek, tavşana yanaşarak:
” Ne oldu tavşan kardeş neden üzgünsün? “ demiş.
Tavşan:
-Ne olsun kelebek kardeş uçamadığım için üzgünüm, bak sen ne güzel uçuyorsun dilediğin gibi geziyorsun. Ben ise sadece koşabiliyorum ve yürüyebiliyorum. Gökyüzünden bütün ormanı senin gibi seyretmek isterdim” demiş.
Kelebek tavşanı dikkatli dinlerken birden kayboluvermiş. Tavşan ne olduğunu anlamadan üzgün bir şekilde oturmaya devam etmiş. Bir yandan üzüntüsünü yaşarken bir yandan da kelebeğe ne olduğunu merak ediyormuş. Gün bitmiş, ertesi gün geçmiş kelebek hala ortada yok. Tavşan, kelebeği merak edip Kelebekler Müdürlüğüne gitmiş. Durumu anlatmış ve kelebeği aradığını ve kelebeğin hayatından endişe ettiğini söylemiş. Kelebekler Müdürlüğü, son bir haftada kaybolan kelebeklerin listesini tavşana göstermiş. Tavşan bir bakmış ki onunla konuşan kelebek en son kaybolan kelebeklerden biriymiş. Tavşan hemen bu kelebeğin nasıl kaybolabileceğini sormuş. Kelebekler Müdürlüğü, bölgede birçok uçan canlı avcısı olduğunu ve uçan canlıların bu avcılar tarafından avlandığını söylemiş. Tavşana olay anını sormuşlar. Tavşan ise hiçbir şey görmediğini kelebeğin onunla konuşurken gözünü kaçırdığı bir anda kaybolduğunu söylemiş.
Tavşan, Kelebekler Müdürlüğünden ayrıldıktan sonra evine gitmiş. Bir yandan kelebeği nasıl bulacağını düşünüyormuş bir yandan da acaba kelebeğe bir şey oldu mu diye sorguluyormuş. Biraz da bu durumdan kendini sorumlu hissediyormuş. Çünkü, kelebekten büyük olan cüssesi ile onu koruyabileceğini düşünüyormuş. Koruyamadığı için de kendine kızıp durmuş sabaha kadar. Sonra tam güneş doğmaya yakın tavşanın kapısı çalmış.
Kapıyı çalan bir kelebek polisiymiş. Kelebek polisi, kelebek arkadaşının bulunduğunu haber vermeye geldiğini söylemiş. Tavşan büyük bir sevinçle zıplamış. Hemen üstünü giyip Kelebekler Müdürlüğünün yolunu tutmuş. Tavşan, Kelebekler Müdürlüğüne geldiğinde isimsiz arkadaşını görmüş. Arkadaşı gayet iyi gözüküyormuş fakat biraz yorgunmuş. Tavşan hemen kelebek arkadaşına ne olduğunu sormuş. Kelebek, başlamış anlatmaya. Ormana yakın zamanda sadece uçan canlıları avlamak isteyen avcılar olduğunu söylemiş. Bu avcıların onu kaçırdığını fakat fırsatını bulunca zor da olsa sadece yürüyerek kaçabildiğini söylemiş. Eğer uçsa fark edilebileceğini bu yüzden yürüdüğünü söylemiş. Tavşan kelebeğe dönüp demiş ki:
“Vay be kelebek kardeş ben sana uçamıyorum diye yakınıyordum fakat senin uçman az kalsa hayatına sebep oluyormuş. Benim değersiz gördüklerim de senin hayatını kurtarmış. Sahip olduğumuz şeylerin kıymetini bilmemiz lazımmış. “ demiş ve beraber ormanın yolunu tutmuşlar.
Daha fazla masal okumak isterseniz Bebek Masalları kategorimizi inceleyebilirsiniz.