Toprak ve Tohum Masalı

Toprak, bütün arza yayılmış, adeta kainatı seyre dalmıştı. Yeryüzünün tek hakimi gibi sırtını tüm coğrafyaya yaslamıştı. Rahatına diyecek yoktu. İçinde bir sükunet ve huzur barındırıyordu. Ta ki, çiftçi Ali amca kazması ile gelip o sert darbeyi indirinceye kadar.

Ali amca o kadar sert darbeler indirmişti ki, toprağın sahip olduğu sükunet ortadan kaybolmuş ve acı acı inleyen nağmeleri arşı boydan boya kuşatmıştı. Ali amca vurduğu her darbede içinde bir boşluk oluşturmuştu ve bu boşluğu giderek genişletmeye devam etmişti. Toprak artık bu işkencenin bitmesi için dualar ediyordu. Bitmiyordu.

Aradan bir süre geçtikten sonra Ali amca durmuştu ve hemen yanı başında duran bir taşın üzerine çöküp dinlenmeye başlamıştı. Güneş tam tepedeydi. Boynundaki havlu ile alnındaki teri silmişti. Yanında getirdiği buz gibi soğuk su şişesini çıkarmış ve kana kana su içmeye başlamıştı. Sonrasında yerinden kalkıp eline bir poşet almıştı ve poşetten çıkardığı şeyleri toprakta açtığı çukurların içine atıp açtığı çukurları kapatmıştı.

Üzeri kapatılan toprak içinde kalan şeyden tedirgin olmuştu ve biraz da korkmuştu anlaşılan: “Sen de kimsin? Ne işin var içimde?” diye söylenmeye başlamıştı.

“Sakin ol biraz. Bu kadar korkacak ya da telaşlanacak bir durum yok. Ben tohumum.”

“Hım! Tohum mu?”

“Evet! Tohum ben! Memnun oldum.”

“Tohum mohum anlamam ben. Bilmelisin ki içimde olmandan ben pek memnun olmadım.”

“Sakin ol akıllım. Yarın bir gün filizlenip boy verdiğimde köklerimle seni tutacağım ve seni daha dayanıklı bir hale getireceğim.”

“Olmaz istemem. Ben zaten dayanıklıyım.”

Toprak ile tohum arasındaki bu sürtüşme uzunca bir süre devam etmişti. Toprak ve tohum birbiri ile anlaşamayan iki zıt kutup gibiydi. Devamlı olarak birbirleri ile uğraşıp durmuşlardı.

“Sürekli üzerime su döküp duruyorlar. Cıvık çamur gibi oldum senin yüzünden.”

“O su sayesinde ferahlayıp rahatlıyorsun akıllım. Neden böyle yapıyorsun?”

“Ben, kendi halimde daha iyiydim zaten. Sana ihtiyacım yoktu. O yüzden senin burdan çıkmana izin vermeyeceğim.”

“Ama benim çıkmam lazım. İzin ver hadi çıkayım.”

“Olmaz izin vermem dedim sana.”

Derken tohum filizlenip boy vermiş ve narin yapısıyla toprağın üzerine çıkmıştı. Böylece toprak daha rahat bir nefes almaya başlamıştı. Toprak ile tohum arasında kavga dövüş ile başlayan bu dostluk ise asırlara uzanmıştı ve sonsuza dek böyle devam edecekti.   

Masalcı Baba

Çocukların hayatını daha eğlenceli bir hale getirmek ve gelişimlerine katkıda bulunmak için size masal sitemizi açtık keyifli okumalar :)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu