Umursamaz Kaplumbağa ve Vefakar Karınca Masalı
Günlerden bir gün…
Her canlının huzur ve sükunet içinde yaşadığı ormandan gökyüzüne varıncaya kadar dev bir alev yükselmiş. O güne kadar her canlının içerisinde hoşça vakit geçirdiği orman, bir cehennem alevine teslim olmuştu adeta. Bu sıcağa dayanamayan hayvanlar dört bir yana koşuşturmaya başlamış. Her canlı, ormanı boşaltmak ve bu yangından kurtulmak için can havliyle kaçmak için koşarmış.
Ormanın bu halini gören bir karınca, gökyüzünü delip geçen alevlere dikkat kesilmiş. Hayvanları içerisinde barındıran ormanın yok olmasına göz yummayan fillerin, zürafaların, timsahların, aslanların, kaplanların, kuşların ve hatta böceklerin dahi yangını söndürmek için su taşıdığına şahit olmuş. Bu felaketin mücadele içinde olan canlıları dahi bir gaye etrafında topladığını görmüş. Bu manzarayı görmek, ona mutluluk vermiş.
Karınca, vakit kaybetmeden nehrin yolunu tutmuş. Nehre varınca ağzını alabildiği kadar su ile doldurmuş ve yola koyulmuş. Yolda ilerlerken bir ağacın gölgesinde uyuyan umursamaz bir kaplumbağaya rastlamış. Bu duruma dayanamayıp kaplumbağayı dürtmeye başlamış.
Uykusu bozulan kaplumbağa sersem sersem etrafına bakmış. Bir şey göremeyince tekrar uyumaya çalışmış. Bu duruma sinirlenen karınca kaplumbağayı tekrar dürtmüş. Kaplumbağa tekrar uyanmış ve karıncanın sesini duymuş. Bakışlarını karıncaya yönelten kaplumbağa: “Nedir senin derdin? Neden beni rahat bırakmıyorsun?” demiş.
Karınca: “Gökyüzünü alevler sarmış ve herkes birlik olup bu yangını söndürmeye çalışırken sen burada keyif mi yapıyorsun?” diye sormuş.
“Evet! Ne olmuş. Sen ağzındaki bir damlacık su ile o koca yangını söndüreceğini mi sanıyorsun?” demiş kaplumbağa.
“Ben, bu bir damlacık su ile o yangını söndüremezsem dahi tarafımı belli ediyorum. Senin gibi keyif çatmıyorum.” demiş karınca.
Karıncanın bu cevabı karşısında utanan kaplumbağa da hemen kalkıp yangına su taşımaya başlamış ve el birliğiyle yangın söndürülmüş. Orman eski huzur ve sükunetine bürünerek her canlıya mesken olmaya devam etmiş.
İlgili Kategorilerimiz Mutlaka İnceleyin:
Bir Varmış Bir Yokmuş Masalları
