Uykuya Yenik Düşen Minik Pazarcı

Uzak diyarlarda kendi halinde yaşayan bir anne-oğul varmış. Büyük bir aşk ile evlendiği eşini savaş sırasında kaybeden anne yıllar boyu oğluna hem anne hem de baba olmuş. Anne-oğul yaşamını sürdürdükleri küçük köyde çiftçilik yaparak hayatlarını kazanırmış. Anne her gün gün ağarmadan erkenden kalkar ve bahçeye çıkarmış. O gün için pazarda satılacakları bahçeden büyük bir titizlik ile toplar ve sepetine doldururmuş. Bahçelerinde birbirinden lezzetli sebzeler ve meyveler yetişirmiş.

Oğluna hazırladığı enfes kahvaltıyı birlikte keyif içerisinde, hoş sohbetler ederek yerlermiş. Kahvaltı sonrası oğlunu pazara o günkü ürünleri satmaya yolcu eden kadın evin rutin işlerini yapmak için koyulurmuş. Bu sırada yola koyulan oğlu, neşeli neşeli pazarın yolunu tutarmış. Her gün aynı yoldan büyük bir keyif ile geçerken yol boyu gördüğü tüm ağaçlara selam vermeyi unutmazmış.

Günlerden bir gün pazara giderken dinlenmek için bir ağacın gölgesine uzanmış. Gel görelim küçük bedeni yorgunluk ile birlik olup onu uykuya daldırmış. Ağacın dibinde uyurken birbirinden güzel rüyalar görmüş, uçsuz bucaksız ormanlarda gezmiş, sayısız hayvan dostlar edinmiş, birbirinden enfes yemekler yiyerek karnını bir güzel doyurmuş. Vakit hayli geç olduğunda bir garip ses ile birlikte güzel uykusundan uyanmış. Uyanır uyanmaz etrafında olup biteni anlamaya çalışmış. Sesin geldiği yeri ve sesi çıkaran kişiyi bulmaya çalışmış ancak nafile…

Uyku sersemi etrafta kimseyi bulamadığını anlayınca aklına pazara gitmek üzere yola çıktığı gelmiş. Annesinin büyük bir özenle hazırladığı sepetini aramış da aramış. Büyük bir pişmanlık ve üzüntü ile birlikte köye annesinin yanına dönmeye karar vermiş.

Annesi her pazar dönüşü onu köyün girişinde karşılarmış. Al yanaklı, mavi gözlü, tombiş yüzlü oğlan köye yaklaştığında bu sefer annesinin onu beklemediğini fark etmiş. İçinde büyük bir endişe ile birlikte hızlı hızlı evlerine doğru koşmaya başlamış. Eve adım atar atmaz annesi onu büyük bir keyif ile karşılamış. Oğlan hayretler içerisinde tüm olan bitine anlam vermeye çalışırken, annesi bi çırpıda olan biteni ona anlatmış.

‘’ Sen pazara giderken bir ağacın gölgesinde uyuyakalmışsın. Bu arada o yoldan geçmekte olan çok varlıklı bir adam seni ve pazara götürmek üzere yanına aldığını ürünlerimizi görmüş ve sana bu çalışkanlığından ötürü bir hediye vermek istemiş. Bundan böyle bu adamın himayesi altında yaşayacak ve artık hep ihmal ettiğin okuluna geri dönerek eğitimini tamamlayacaksın. ‘’ demiş. Ana-oğul olanlar karşısında şaşkın bir o kadar da mutlu bir şekilde birbirlerine sarılarak mutluluk göz yaşları dökmüşler.

Masalcı Baba

Çocukların hayatını daha eğlenceli bir hale getirmek ve gelişimlerine katkıda bulunmak için size masal sitemizi açtık keyifli okumalar :)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu