Yaramaz Ali’nin Oyuncakları Firar Ediyor Masalı
Eski zamanların birinde Ali adında çok yaramaz bir çocuk varmış. Bu çocuk o kadar yaramazmış ki sadece annesi babası ve arkadaşları değil oyuncakları da onun yaramazlıklarından bıkmışlar. Yaramaz olmanın yanında ayrıca her istediğinin yapılmasını da istiyormuş. Her gördüğü oyuncağı istiyor, alınana kadar da susmadan ağlıyormuş. Annesi her defasında: “Yavrum alalım bu oyuncağı ama kırıyorsun, oynamıyorsun ki!” diyormuş. Yaramaz Ali ise: “Bana ne istiyorum işte!” diyerek ağlamaya devam ediyormuş. Oğlunun üzülmesini istemeyen annesi de oyuncağı alıyormuş. Sizin de anlayacağınız gibi Ali’nin bir oda dolusu oyuncağı varmış.
Bir oda dolusu oyuncak diyoruz ama hepsinin de bir parçası kırık kopuk öyle boynu bükük duruyorlarmış. Kurşun askerlerin kolu kopuk, yarış arabalarının bir tekeri çıkmış haliyle oyuncaklar da bundan dolayı kendilerini çok kötü hissediyorlarmış. Ali her odaya geldiğinde ve kendilerine uzandığında işte bizi tamir edecek ve yine oynayacak diye heyecanlanıyorlarmış. Bu heyecanları ise her defasında boşa çıkıyormuş.
Günler günleri kovalamış ama bu durumda bir değişiklik olmamış. Ali’nin oyuncakları arasına bir gün oyuncak Süpermen eklenmiş. Ali çok beğendiği Süpermen’i annesine aldırmış ve getirip odasına koymuş. Süpermen diğer oyuncaklara bir bakmış ki hepsi kırık dökük ve boyunları bükük. “Ne oldu size, ne bu haliniz?” demiş. Kolu kopuk olan kurşun asker cevap vermiş: “Yakında sen de bizim gibi olursun, Ali bu işte, aldığı her oyuncağı kırmadan duramaz!” Oyuncak Süpermen “Ben bu duruma katlanamam, sizin gibi olamam.” demiş. Diğer oyuncaklar: “Ne yapabiliriz ki, elimizden ne gelir!” diye cevap vermişler.
Oyuncak Süpermen: “Kaçalım, değerimizi bilecek çocukların yanına gidelim” demiş. Bu fikir diğer oyuncakların çok hoşuna gitmiş hatta neden daha önce düşünemedikleri için üzülmüşler. Gece olup Ali uykuya daldığında bütün oyuncaklar sessizce açık kalan pencereden dışarı çıkmışlar. Kırık oyuncaklar yürümekte zorlansa da artık değerini bilecek bir çocuğun yanına gitmek için son güçlerini kullanmışlar. Firar eden oyuncaklar biraz ilerledikten sonra açık olan bir pencereden baktıklarında küçük Ömer’in hiç oyuncağı olmadığını görmüşler. Hemen yine sessizce Ömer’in odasına girip yerleşmişler. Sabah olunca Ömer oyuncakları görünce çok sevinmiş. Kırık olanları tamir etmiş ve onlarla oynamaya başlamış. Yaramaz Ali ise oyuncaklarının hiçbirinin olmadığını görünce ne yapacağını şaşırmış.