Yedi Karga Masalı
Bir zamanlar yedi oğlu olan bir adam varmış. Bu adamın en sonunda da bir kızı olmuş. Küçük kız çok güzel olmasına rağmen zayıf ve küçükmüş. Babası onu yaşayamayacağını düşünüp üzerine titriyormuş.
Bir gün küçük kız çok susamış. Evde hiç su yokmuş. Bunun üzerine baba evdeki oğullarından birini su alması için kuyuya göndermiş. Fakat diğer altı oğlu da onunla birlikte gitmiş. Her biri babasına suyu ilk götüren olmak istiyormuş. Aralarında tartışırken su kovasını kuyunun içine düşürmüşler. Birbirlerine bakıp ne yapacaklarını bilememişler. Babalarından korkup eve gitmeyi cesaret edememişler. Bu arada küçük kızı susayan baba iyice sabırsızlanmaya başlamış. Oğullarının bu kadar uzun süre gelmemesinin nedeninin oyun oynayıp, işi unuttukları olduğunu düşünmüş. Biraz daha bekleyip gelmediklerini görünce öfkeye kapılıp, hepsinin birer kargaya dönüşmesini dilemiş. Bu sözlerini söyler söylemez başının üstünde bir uğultu hissetmiş. Başını yukarıya kaldırdığında kömür karası yedi karganın dönüp durduğunu görmüş.
Baba dileğinin gerçekleşmesine çok üzülmüş. Ancak bu büyünün nasıl bozulacağı ile ilgili hiçbir fikri yokmuş. Baba bu üzüntüyü içinde taşırken günler günleri aylar ayları kovalamış.
Küçük kızı gün geçtikçe güçlenip büyümüş. Babanın tek tesellisi de buymuş.
Küçük kızın bu olanlardan ve yedi kardeşi olduğundan haberi yokmuş. Çünkü anne ve babası daha önce bundan bahsetmemiş. Ancak bir gün etrafındaki insanlardan kardeşlerinin kendisi yüzünden kargaya dönüştüğünü öğrenmiş. Çok geçmeden anne ve babası da tüm olanları anlatmak zorunda kalmışlar. Küçük kız bu duruma çok üzülmüş ve kardeşlerini bulabilmek için dünyayı dolaşmaya karar vermiş.
Anne ve babasının ona verdiği yüzük, ekmek ve bir şişe su ile birlikte yola koyulmuş. Gece gündüz dolaşıp ormanda gizemli bir kale görmüş. Kardeşlerinin burada olabileceğini düşünüp içeriye girmiş. İçerde masada içinde güzel yemeklerin olduğu yedi tabak ve yedi su dolu bardak varmış. Küçük kız çok acıktığı için dayanamayıp her birinden bir parça yemek, her bardaktan bir yudum su içmiş. Su içerken yanında getirdiği yüzüğü son bardağın içine düşürmüş. Aniden havada çırpınma sesleri ile yedi karga belirmiş. Yemek yemek için masaya inmişler. Her biri,
- Benim yemeğinden ve suyumdan kim içti” diye birbirlerine sorarken son bardakta kız kardeşlerinin yüzüğünü görüp tanımışlar.
“Bu bizim kız kardeşimizin keşke burada olsaydı eski halimize dönerdik” demişler.
Küçük kız bunu duyunca saklanmış olduğu kapının arkasından çıkıp ileriye doğru koşmuş ve bir anda bütün kargalar eski şekillerini geri almış.
Kardeşler birbirlerine kavuştukları için sarılıp birbirini kucaklamış. Sonra neşe içinde eve ailelerinin yanına gitmişler ve ömürlerinin sonuna kadar mutlu yaşamışlar.
Daha Fazla masal okumak isterseniz 2 yaş masalları Kategorimizi Ziyaret Edebilirsiniz.