Yenilmez Askerler Masalı
Yeşilin tüm renklerinin tüm yeryüzünü kapladığı, eşsiz maviliklere sahip denizler ve göllerle çevrili bir ülke varmış. Bu ülke çevre ülkeler tarafından sürekli olarak işgal edilmeye yönelik saldırılara maruz kalırmış. Ülkenin güçlü, kuvvetli, adil, halkını ve ülkesini çok seven hükümdarı ise her saldırıyı sadık ordusu ile birlikte bertaraf ederek ülkesini korurmuş.
Günlerden bir gün düşman ülkelerden birinin yine ülkeye saldıracağı haberi alınmış. Tüm halk ve askerler ülkelerini korumak adına neler yapacaklarını düşünürken padişahın sesi ülkenin en yüksek binasından duyulmuş. Padişah halkına ve askerlerine sakin olmalarını bu saldırının da üstesinden geleceklerini haykırmış. Bu esnada halktan bir patavatsız haddini aşarak padişaha bunu nereden bildiğini söylemiş. Padişah bunu dün gece uyurken rüyasında bir dervişten öğrendiğini bildirmiş. Padişah ile alay eden ve rüyaya inanmadığını bildiren kişi cezalandırılmış ve hapse atılmış.
Bütün halk ve padişah tüm önlemleri aldıktan sonra saldırı için hazır halde beklemeye başlamışlar. Padişah askerlerini rüyasında söylenilen yere götürmüş ve hazır olmalarını emretmiş. Halk için tüm gece evlerinde beklemeleri gerektiği bildirilmiş.
Derken gece olmak üzereyken saldırılar başlamış. Bu esnada padişahın yenilmez askerleri var güçleri ile ülkelerini korumak için çatışmışlar. Padişaha rüyasında bildirilen ama padişahın kimseye bahsetmediği rengarenk kuşlar birden ortaya çıkmışlar. Herkes hayretler içerisinde kalmış. Kuşlar bir taraftan düşman ile çarpışırken, diğer taraftan da yaralanan askerleri mucizevi bir biçimde tedavi ediyorlarmış.
Bütün gece büyük bir çatışma yaşanmış. Evlerinde sadece çatışma seslerini duyan halk endişeli bir şekilde sabahı beklemiş. Sabah olduğunda ise yenilmez asker kuşların yardımı ile düşman ülke topraklarından tamamen atılmış. Padişah askerlerini kontrol etmek için tek tek her birini ziyaret etmiş. Birde ne görsün yaralanan hiçbir askerin yarasından eser yokmuş.
Askerler ve padişah cepheden şehre geldiğinde ise; tüm halk padişahı ve askerleri büyük bir mutluluk ile karşılamışlar. Orada yaşanılanları kimseye anlatmamaları gerektiği padişaha bildirilmiş olduğundan padişah cephede yaşanılan hiçbir şeyin şehirde konuşulmaması gerektiğini o gece cephede olan herkese bizzat kendisi söylemiş.
O gün bugün o güçlü ordunun nasıl yenildiği konusunda kimsenin ağzından bir tek kelime çıkmamış. Orada olanlar ne zaman gökyüzünde bir kuş görse, büyük bir minnet duygusu ile onu selamlarmış. Padişaha inanmayarak hapse atılan kişi ise, zaferin kazanılmasının ardından hapisten çıkarılmış. Ancak gel gör ki zaferin ertesi günü padişaha inanmamasının bedelini kuş saldırısında hayatını kaybederek ödemiş.
Padişaha yakışır bir hareket haklı yorumunu duyunca hapse atmış 😀